Dinlemiyorum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ama asla onları dinlemiyorum. Evet.
Ama hiçbir şeyi dinlemiyorum.
Ich höre aber nicht wirklich zu.Yarı güçte bile dinlemiyorum.
Ich höre nicht einmal mit halber Kraft.Senden bahsediyoruz. Hayır, yavru köpeklerden bahsediyorsun ve seni dinlemiyorum.
Nein, Sie reden von Welpen, und ich höre nicht zu.Bu gruplardan hiçbirini dinlemiyorum aslında.
Ich rechne mich eigentlich keiner dieser Gruppen zu.Hiçbir şey dinlemiyorum.
( Bu elbette arkadaşım çemberindeyken, pek çok konuşmayı dinlemiyorum.).
(Das ist natürlich in meinem Freundenkreis, ich höre nicht wirklich viele Gespräche aus ihm heraus.).Ben bu kadını dinlemiyorum.
Ich kann dieser Frau nicht zuhören.Amerikan Hip Hopunu dinlemiyorum.
Ich höre keinen deutschen Hip Hop.Yemek yaparken müzik dinlemiyorum.
Gt; Beim Kochen höre ich keine Musik.Artık seni dinlemiyorum.
Ich hör nicht auf dich.Yarı güçte bile dinlemiyorum.
Ich höre nicht mal in halber Potenz.Hadi söyle ama ben seni dinlemiyorum.
Doch, sage ich, ich höre nicht auf dich.Ama ben vücudumu dinlemiyorum.
Aber ich höre nicht auf meinen Körper.Rehberimiz tarihçesini anlatıyor ama ben dinlemiyorum.
Unser Guide Park erzählt natürlich die Geschichte, ich höre nicht zu.Sanki ben seni dinlemiyorum.
Ich höre Kim bilir kaç zamandır oturup müzik bile dinlemiyorum.
Ich weiß nicht, wann ich zum letzten mal einfach Musik gehört habe.Ben de Yo-Yo Ma dinlemiyorum.
Und ich höre nicht Yo-Yo Ma.Seni dinlemiyorum! Ruby özürlerimi duymak istemiyordu ama… jürinin Joy hakkında tüm söyleyeceklerimi duyacağından emindi.
Ruby wollte meine Ausreden nicht hören… aber sie ging sicher, dass die Schöffen alles Dinle Krasko, seni bir kez uyaracağım. Sevmedim.
Hör zu, Krasko. Gefällt mir nicht.
