Doğudaki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Doğudaki bir ülkeden.
Doğudaki kültürlerde, swastika Budanın bir sembolüdür.
Doğudaki En Kötü Adam.
Başı dönerek doğudaki pencereye vardı.
Aslında doğudaki Argonyalılar çok iyi konuşurdu.
Doğudaki kültürlerde, swastika Budanın bir sembolüdür aynı zamanda.
Doğudaki Cinayet!
AB doğudaki ortaklarına ne sunabilir?
Doğudaki gibi.
Doğudaki seçimler.
Doğudaki şirket, adı The Hide and Teller Şirketiydi.
Burası eskiden doğudaki en büyük enformasyon kentiydi.
Isimsiz bir korkuyu fısıldıyordu. Doğudaki karanlık söylentiler.
En doğudaki noktadan çatıya çık.
İtalyanın en doğudaki.
Yaşadığı o yaşa dünyanın en doğudaki parçası ama ilgiliydi.
Tamam, bu kadının CIAin Orta Doğudaki, bütün güvenli yerlerinin adreslerini bildiğinin farkında mısınız?
Seni Doğudaki en rağbet gören delikanlı yapacağım.
Sen doğudaki tuvaletlere bak, ben de batıdakilere bakacağım.
Ama eğer Lordlar doğudaki sisi takip ettilerse burada durmuş olmalılar.