Dokundum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ve zorunlu olarak babamın kıçına dokundum. Bugün, bir kuş katili oldum.
Gözlerimle görüp, ellerimle bizzat dokundum.
Omzumla, adeta kazara gibi, kendisine dokundum.
Tuvalette boşalana kadar kendime dokundum senin büyük, iri aletini düşünere.
Sana dokundum… Ya bulaşıcıysa. Git!
Kırışmış derisine dokundum. bir gözkapağı kadar narindi.
Bir tanesine dokundum. Sonra?
Kazara sana dokundum… ve daha tetanos aşısı bile olamadım.
Ben de omzuna dokundum ve ona bakıp dedim ki.
Ben dokundum. Kaç tane lanet pahasına ihtiyacın var?
Teninin soğuk mucizesine dokundum- ve evdeydim.
Başından vurulan ilk ineğe dokundum.
Elini tuttum… yüzüne dokundum.
Elini tuttum… yüzüne dokundum.
dilimle dokundum.
Minik gözlerine dokundum.
Yani, iznin olmadan sana dokundum.
Ama potada iğrenç bir şeye dokundum.
Hiçbir şey yetişmiyor. Bir dala dokundum ve külleri dağıldı.
Onun ruhuna birkez dokundum.