DOKUNMAK - Almanca'ya çeviri

Berühren
dokunmak
temas
dokunabilir
dokunun
dokunmatik
değdiği
anfassen
dokunmak
dokunabilir miyim
eline
Berührung
temas
dokunmak
dokunmatik
dokunuş
tippen
musluk
dokunun
dokunduğunuzda
dokunabilirsiniz
yazmak
daktilo
tahmin
Touch
dokunmatik
dokunuş
dokunma
anrühren
dokunma
dokunursan
abtasten
aramamı
dokunmak
palpasyon yapmam
taranıyor
anzufassen
dokunmak
dokunabilir miyim
eline
Berührungen
temas
dokunmak
dokunmatik
dokunuş
Berührt
dokunmak
temas
dokunabilir
dokunun
dokunmatik
değdiği

Dokunmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Keşfederek dokunmak istiyor.
Tränengesichter wollen Berührung.
Adamın yüzüne dokunmak zorundasın.
Sie müssen sein Gesicht abtasten.
Sana dokunmak istiyorum.
Ich will Sie anrühren.
Çünkü balıktan nefret ederim Onlara dokunmak, koklamak, t Oh.
Weil ich Fische hasse- sie anzufassen, sie zu riechen.
Bakmak i̇ki̇ kuruş dokunmak dört kuruş- yapmak 17 kuruş.
Menü- schauen 2 sous berühren 4 sous- tun 17 sous.
Dokunmak yok! Ben de seni özledim.
Ich vermisse dich auch.- Kein Anfassen.
Dokunmak, tarif ettiğim acının çoğuna neden oluyor.
Berührung verursacht viele der von mir beschriebenen Schmerzarten.
eğer mideme dokunmak istiyorsan.
wenn Sie meinen Magen abtasten wollen.
Mahkûmlar dokunmak yok.
Insassinnen, keine Berührungen.
Onların eşyalarına dokunmak sizi iğrendiriyor.
Es ekelt Sie, fremden Besitz anzufassen.
Dokunmak bir dolar?
Anfassen für $1?
Sevgiyle dokunmak“ vahşi canavarı rahatlatır”
Liebevolle Berührung"beruhigt das wilde Tier"
Hakkında yorum yapmak yok. Dokunmak, imalı söz.
Kein Berühren, keine Zweideutigkeiten, keine Kommentare.
Dokunmak yok'' gibi mi?
Keine Berührungen", nicht wahr?
Şehvetle göğsüne ellerle dokunmak, silinmez bir parmak izi bırakabilir.
Die grobe Hand, die deinen Busen berührt, hinterlässt auf ihm ein unauslöschliches Mal.
Krala izni olmadan dokunmak… oldukça saygısızca bir hareket.
Den König ohne Erlaubnis anzufassen. Es ist wirklich sehr respektlos.
Maryye dokunmak istemiyor.
Er will Maria nicht anfassen.
Küçük kişiye dokunmak sizi başka bir ekrana götürür.
Berührung der kleinen person bringt sie auf einen anderen bildschirm.
Veya o uyurken koluna dokunmak.
Ihren Arm berühren, wenn sie schlief.
Dokunmak yok, şefkat yok.
Keine Berührungen, kein Mitleid.
Sonuçlar: 571, Zaman: 0.0448

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca