Dolaşmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Mutfak çalışanları yiyecek doldurmak için dışarıda dolaşmak zorunda değilsiniz.
Temel fenotipleri: anosmic larvaları başlangıç noktası rasgele dolaşmak.
Yani fikriniz minibüs alıp çocukları toplamak için sokak sokak dolaşmak mı?
Seyahat: bebeğinizle Umbriada dolaşmak.
Tehlikelidir tek başına dolaşmak.
Truva atları ve ransomware de Webde dolaşmak.
Ya da bulvarda dolaşmak.
emekli olup tekneyle dünyayı dolaşmak istiyorum.
Anlam: Dolaşmak.
İlk ormanı toplamak, bahar ormanında dolaşmak, mutlu bir aile yaşantısına.
Bir şey aramak için tüm şehri dolaşmak yorucu olabilir.
Daedalus tarafından geliştirilen karmaşık labirentte dolaşmak zorundadır.
araba kiralama yardımıyla Crete dolaşmak.
süpermarketlerde dolaşmak çok, çok çekici.
Parisi dolaşmak kolay oldu.
Başüstüne, efendim. Horn burnunu dolaşmak, yolculuğumuzu beş ay uzatacak.
Ancak, kendi ayaklarının üzerinde elde etmek ve dolaşmak hazır olmak gerekir.
Hanıma söyle, dolaşmak yasak.
Yani gerçek Doyma içinde Şahsen ben bu davranışının nedeni nedir dolaşmak?
En azından dolaşmak istiyor.