DOLDURMAYA - Almanca'ya çeviri

zu füllen
doldurmaya
doldurun
dolu
auszufüllen
doldurmak
doldurun
beim Nachladen
ausfüllen
doldurmak
doldurun

Doldurmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Boş bir takvim sayfası alıyorum ve boşlukları doldurmaya başlıyorum.
Ich nehme ein leeres Kalenderblatt und fange gerade an, die Lücken auszufüllen.
Ve onları yiyecekle doldurmaya çalışıyorsunuz.
Dies versuchen sie, mit Essen zu füllen.
Sonra defter doldurmaya başladı.
Und er begann den Zettel auszufüllen.
Saat 11.00den itibaren alanı doldurmaya başladı.
Ab 11.00 Uhr begann sich der Platz zu füllen.
diğer zamanlarda insanlar anketleri doldurmaya çalışıyor.
manchmal versucht es Leute dazu zu bringen, Umfragen auszufüllen.
Ve onları yiyecekle doldurmaya çalışıyorsunuz.
Sie versuchen ihn mit Nahrung zu füllen.
Profilinizdeki tüm alanları doldurmaya çalışın.
Versuche, alle Felder deines Profils auszufüllen.
Aslında, ben doldurmaya çalışıyorum.
In der Tat, ich versuche, zu füllen.
Biz burada bir boşluğu doldurmaya çalışıyoruz.
Hier versuchen wir, eine Lücke zu füllen.
Sonra pasta doldurmaya başladı.
Dann begann die Torte zu füllen.
Şimdi bu böcekler yaşam alanlarını aktif olarak doldurmaya başlıyor.
Jetzt fangen diese Insekten an, die Wohnräume aktiv zu füllen.
Onları bir çantaya para doldurmaya zorladı.
Zwang sie, eine Aktentasche mit Geld zu füllen.
Biri doldurmaya yardım etmeli, diğerleri dikkat etsin.
Ich brauche jemanden zum Nachladen, der Rest passt auf.
Doldurmaya çalış ama ne kadar uğraşırsan o kadar fazla boş kalacaktır.
Du versuchst, es zu füllen, aber je mehr du es versuchst, desto leerer wird es..
Ama umutsuzca doldurmaya çalıştığım boşluk.
Aber die Leere, die ich so verzweifelt füllen wollte.
Gelen kutularınızı doldurmaya niyetli değilim.
Ich will nicht eure Inboxen verstopfen.
Şu şeyi doldurmaya hazır mısın?
Bereit, das Ding aufzufüllen?
Belli ki doldurmaya çalıştığın bir boşluk var.
Offensichtlich willst du irgendetwas, du willst eine Leere füllen.
Senin de kıçını kurşunla doldurmaya çalışsaydı… bunu jüriye anlatmak için kıçını yırtmaz mıydın?
Reicht das, wenn der Kerl dir den Arsch mit Blei füllen wollte?
Sürmeden önce depoyu dumanla doldurmaya gerek yok. Leziz!
Man muss den Tank nicht vorher mit Rauch auffüllen. Köstlich!
Sonuçlar: 175, Zaman: 0.0367

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca