Domuzun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Domuzun neden tahta bacağı var?- Saçmalama!
Bunu domuzun altında buldum.
Hab die unterm Schwein gefunden.Kedi ile Domuzun Maceraları.
Die Abenteuer von Katze und Schwein.Vannak, senin bir domuzun vardı.
Vannak, du hattest ein Schwein.Kardeşine söyle, domuzun teki.
Sag deinem Bruder, er ist ein Schwein.Sanırsın çizgi roman dükkânı değil de üçüncü küçük domuzun evindeki partidesin?
Ist das ein Comic Book Store, oder ein Rave im Haus des dritten kleinen Schweinchens?Özd.11: 22 Sağduyudan yoksun kadının güzelliği, Domuzun burnundaki altın halkaya benzer.
Özd.11: 22-“ Sağduyudan yoksun kadının güzelliği, Domuzun burnundaki altın halkaya benzer.”.
Spr 11,22"Ein schönes Weib ohne Zucht ist wie eine Sau mit einem goldenen Ring durch die Nase.".Sağduyudan yoksun kadının güzelliği, Domuzun burnundaki altın halkaya benzer.
Eine schöne Frau ohne Zucht ist wie eine Sau mit einem goldenen Ring durch die Nase.Ama bu domuzun hayatını kurtarabileceğimiz noktadan 1 saatten fazla süre öndeydik.
Aber wir hatten über eine Stunde, dem Schwein Ötekisi domuzun teki.
Evet, domuzun bir değeri var.
Domuzun neden tahta bacağı var?
Wieso hat das Schwein ein Holzbein?Domuzun tekisin. Doğru muyum.
Du bist ein Schwein.Ray domuzun teki.
Ray ist ein Schwein.Bence bunu kahvaltı odasında domuzun yanına koyabilirsin,… veya pişirip tuz ve karabiberle yiyebilirsin.
Oder gegrillt mit etwas Salz und Pfeffer. Ich stelle ihn mir im Frühstücksraum vor, neben dem Schwein.Bu domuzun evde durması gerektiğinden emin değilim!
Das Schwein sollte nicht im Haus sein!Domuzun acı çektiğini görmek istiyorum.
Ich will die Drecksau leiden sehen.Domuzun içinde neden bir videokaseti vardı?
Warum war da eine Videokassette in dem Schwein?Domuzun tekisin, Al.
Al, du bist ein Schwein.
