Dottie Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Dottie siktirsin. Ondan nefret ediyorum.
Hafta sonunu Dottie ile geçirmeye geldik.
Dottie ile aramda tuhaf bir şey oldu.
Dottie ile aramda tuhaf bir şey oldu.
Her gece son içkilerimizi yudumlarken Dottie Coronis adına kadeh kaldırırız.
Hakkında konuşmasak daha iyi. Karım der ki… Neyse, Dottie.
Dottieyi kimse benim gibi tanımıyor.
Whitney gerçekten bir dâhiyse, Dottienin hayattayken daha değerli olacağını bilir.
Dottienin değersiz biri olduğu konusunda hemfikiriz ama benim emirlerimle hareket ediyordu.
Dottienin yerini tespit ettik.
Dottienin de dediği gibi, ışığa doğru ilerle.
Dottienin beni Lovea karşı zehirleyeceği an mı bu?
Dededen sonra Dottieyle mi çıktın?
Geçen yaz Dottieyle beraber Amandayı sahile götürdüler.
Dottienin bundan haberi var mı peki?
Dottie. Dottienin bundan haberi var mı peki?
Sana Dottienin bu kitapçı ile harika bir iş yaptığını söylüyorum.
Dottieyi gördüğü anda ayrıldı.
Dottienin, üvey annesinin kukusuna bakmasını istemiyorum.
Dottieyi getir. O sana yolu gösterir.