DUYUNCA - Almanca'ya çeviri

Hörte
duymak
dinlemek
dinleyin
duyabiliyorum
duyar
kulak
haber
bak
duyuyor musun
bakın
als
olarak
daha
sanki
hem
ilk
hani
sırada
wenn
eğer
zaman
olur
ya
varsa
keşke
gelirse
herhangi
gelince
erfuhr
öğrenmek
bilmek
bilgi
hakkında
öğrenin
duymak
haberdar
bilgi edinin
haberi
tecrübeli
gehört hatte
Hören
duymak
dinlemek
dinleyin
duyabiliyorum
duyar
kulak
haber
bak
duyuyor musun
bakın
Hört
duymak
dinlemek
dinleyin
duyabiliyorum
duyar
kulak
haber
bak
duyuyor musun
bakın
Hörten
duymak
dinlemek
dinleyin
duyabiliyorum
duyar
kulak
haber
bak
duyuyor musun
bakın
erfährt
öğrenmek
bilmek
bilgi
hakkında
öğrenin
duymak
haberdar
bilgi edinin
haberi
tecrübeli
erfuhren
öğrenmek
bilmek
bilgi
hakkında
öğrenin
duymak
haberdar
bilgi edinin
haberi
tecrübeli

Duyunca Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Adınızı duyunca rampaya çıkın.
Wer seinen Namen hört, geht zur Rampe.
İsrail halkı bu yasayı duyunca, bütün yabancıları ayrı tutmaya başladı.
Da sie nun dies Gesetz hörten, schieden sie alle Fremdlinge von Israel.
İnsanlar kamçılama kelimesini duyunca akıllarına acı geliyor.
Menschen hören das Wort"Auspeitschen und denken sofort an Schmerz.
Belzer duyunca buna başkaldırı, isyan dedi!
Nannte er das eine Rebellion! Als Belzer es spitzkriegte,!
RAB bunu duyunca çok öfkelendi.
Als der Herr das hörte, wurde er zornig.
Bunu duyunca hiç olmazsa beni bir ararsın diye düşünmüştüm.
Ich dachte, wenn du das abhörst, würdest du mich wenigstens mal anrufen oder irgendwas.
Aşağıdaki insanları halletmemiz gerek ama bu adamı duyunca.
Wir haben uns mit einigem Gesindel rumgeschlagen, aber als ich von diesem Typen erfuhr.
Tokyo, Bayan Newlinın potansiyelini duyunca tüm istihbarat birimlerine tam giriş alacağız.
Wenn Tokio von Miss Newlins"Potenzial" erfährt, werden wir sofort Zugang zu allen Geheimdienstquellen haben.
Adınızı duyunca ayağa kalkın.
Steht auf, wenn ihr eure Namen hört.
İnsanlar Fatu Hivayu duyunca tek şey düşünecek: Thor Heyerdahl.
Wenn die Leute Fatu Hiva hören, werden sie an Thor Heyerdahl denken.
Soyadımın Shelby olduğunu duyunca bir anda epey meşgul oluverdiler.
Als sie den Namen Shelby hörten, hatten sie auf einmal keine Zeit.
Kapının çaldığını duyunca onlara şöyle dedim.
Als Sie läuteten, sagte ich zu ihnen.
Sesini duyunca, sesim titredi.
Als ich seine Stimme hörte, zitterte.
Ama Komiser Craddock sizin teorinizi duyunca.
Aber wenn Inspektor Craddock Ihre Theorie überdenkt.
Bugün öğleden sonra Yüzbaşı Connollynin ölümünü duyunca endişelendim John.
Ich war beunruhigt, John, als ich heute von Captain Connollys Tod erfuhr.
Ve bunları duyunca hiç memnun olmayacak.
Sie wird nicht zufrieden sein, wenn sie das hört.
Sonra kralın avını duyunca düşmanlarımız yakınımızda olsun istedik.
Als wir von der Jagd des Königs erfuhren, wollten wir unsere Feinde im Auge behalten.
Bazı insanlar“ anoreksiya” kelimesini duyunca, yeme bozukluğu anoreksiya nervoza düşünürler.
Wenn einige Leute das Wort"Anorexie" hören, denken sie an die Essstörung Anorexia nervosa.
Farkı duyunca seyirciler nefes nefese kaldı.
Die Zuschauer haben nach Luft geschnappt als sie den Unterschied hörten.
Emika bunu duyunca ondan ayrılır.
Als Emily davon erfährt, trennt sie sich.
Sonuçlar: 431, Zaman: 0.0608

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca