Egzotik Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Çok egzotik görünüyorsun.
Özel ve egzotik baharatıyla birlikte!
Sen, egzotik genç arkadaşım,… benim yıldızımsın.
Egzotik biyolojik maddeleri kastettim.
Hepsi egzotik ve tertemiz.
Sie sind exotisch und rein.Hayvanat bahçeleri, egzotik şeyler ilgimizi çektiği için var.
Zoos existieren, weil wir von exotischen Dingen fasziniert sind.Egzotik bir yere mi?
Irgend'n exotischer Ort?Hepsini izledim. Egzotik hayvanlar, dönme dolaplar, atlıkarıncalar falan.
Ich sah das alles… Exotische Tiere… Riesenräder, Karusselle und so.Egzotik ve heyecan verici değil mi?
Exotisch und aufregend ist?Sen hep daha egzotik tatlara düşkündün zaten.
Du hattest schon immer einen exotischen Geschmack.Egzotik duruyor. Beğendim.
Gefällt mir. Klingt exotischer.Merhaba egzotik prensesim.
Hallo, meine exotische Prinzessin.Muhtemelen egzotik ve uzaylı.
Wahrscheinlich exotisch und außerirdisch.Hermesin egzotik yemeklerinden biri olduğunu sanmıştım!
Ich dachte, es sei eines von Hermes' exotischen Mittagessen!Egzotik lezzetle doldururdu. Karım Tracy dolabı binbir çeşit Sanırım.
Meine Frau Tracy hat den Schrank voller exotischer Teesorten aufgestockt.Egzotik hayvanlar mı? Tropikal balıklar?
Tropische Fische.- Exotische Tiere?Belki yabancı, egzotik ve karanlık ama siyah değil.
Vielleicht als ausländisch, exotisch und dunkel, aber nicht als farbig.Hermesin egzotik öğle yemeklerinden biri sandım!
Ich dachte, es sei eines von Hermes' exotischen Mittagessen!Sanırım daha egzotik olduğunu düşündüğü için.
Dachte es wäre exotischer.Egzotik dansçılar gibi mi? Tamam, demek striptizciler.
Sie meinen, exotische Tänzerinnen? Ok, Stripperinnen.
