EILEEN - Almanca'ya çeviri

Eileen

Eileen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Eileen önünde duran yemeğe dokunmak istemiyordu.
Lexie hatte nicht vor ihr essen anzurühren.
Wade ona Eileen ve benim hakkımda konuşmuştu, çığlık atmaya başlamıştı.
Wade hatte ihr von Eileen und mir erzählt, sie fing an zu schreien.
olur da yürürse… Eileen anlıyor bunu yani.
dann mit Eileen.
Bir davanız hakkında köşesinde yazdığı yazıyı inceliyordum. Aslında ben Eileen McNamaranın.
Ich will eine Kolumne von Eileen über Ihre Klage weiterverfolgen.
Tarafından Eileen.
Geschrieben von Eileen.
Ne? Sadece, Eileeni patates kızartması ve ketçap ile hayal ediyorum?
Ich stell mir Eileen mit Pommes und Ketchup vor. Was?
Eileenin benim üzerimde kullandığı Kelt büyüsünü onu yakalamak için kullanacağız.
Wir verwenden denselben keltischen Spruch, den Eileen verwendet hat, um mich festzuhalten.
Henry, Eileenin toza dönüştüğünü söylemişti.
Henry sagt, Eileen ist zu Staub zerfallen.
Eileenle uzun bir geçmişim var.
Ich kannte Eileen sehr lange.
Eileene ondan bahsetmiştim Bu Lisa. ve Eileen onunla tanışmak istemişti.
Das ist Lisa. Ich erwähnte sie Eileen gegenüber, und sie wollte sie kennenlernen.
Eileene olanlardan sonra ise… Sen de bunu istiyorsun.
Du auch. Und nach Eileen.
Gelgit oluşunca… Eileenin yapabileceği tek şey oraya uzanmak ve… dalgaların ona çarpışını dinlemekti.
Daliegen und zuhören, wie die Wellen über sie hereinbrachen. Und als die Flut kam, konnte Eileen nur.
Tamam eğer Eileenin istediği buysa o zaman…
Gut, wenn Eileen das will, dann… und nach einem Kristall
Kafanı boşalt. Eileenle yapacak işlerimiz var.
Mach deinen Kopf frei. Eileen und ich haben zu tun.
Eileenle yapacak işlerimiz var.
Eileen und ich haben zu tun.
Tamam eğer Eileenin istediği buysa o zaman…
Na gut. Falls Eileen das will, dann… Wir könnten versuchen,
Evet, Eileeni davet ettim. Bilson.
Ja, ich habe Eileen eingeladen. Bilson.
Ben Eileeni haftada iki, üç kez ziyaret ediyorum. Ne güzel.
Ich besuche Eileen zwei- bis dreimal pro Woche. Schön.
Eileene verdim orayı.
Sie gab uns Eileen.
Eileenimin nasıl öldüğünü hatırlıyor musunuz?
Wissen Sie noch, wie meine Eileen starb?
Sonuçlar: 344, Zaman: 0.03

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca