ELLISI - Almanca'ya çeviri

50
elli
50den fazla
50 yaşında

Ellisi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Evliliklerin yüzde ellisi boşanmayla bitiyor.
Fünfzig Prozent aller Ehen enden in Scheidung.
Balistik sonuçları William Ellisi öldüren silahla örtüşüyor.
Laut Ballistik stimmt sie mit der Waffe überein, mit der Ellis erschossen wurde.
Reklam bütçesinin yüzde ellisi, kullanıcıları platformda ödüllendirmeye gider.
Fünfzig Prozent des Werbebudgets geht auf die Belohnung Nutzer auf der Plattform.
Ellisi düşün, lütfen!
Denk an Ellis. Bitte!
İnsanların şaka yaparken söylediklerinin yüzde ellisi doğrudur.
Fünfzig Prozent von dem, was die Leute im Spaß sagen, ist wahr.
An8}'' Oynayanların yüzde ellisi kaybetti.
Fünfzig prozent aller spieler haben heute verloren.
Kalp krizi geçirmiş tüm insanların yüzde ellisi, normal kolesterol var.
Fünfzig Prozent aller Menschen, die einen Herzinfarkt haben normale Cholesterin.
Örneğin Gazze^de yaklaşık 550 kişi yaşamaktaydı, yüzde ellisi Yahudi diğerleri ise çoğunlukla Hıristyan idi.
In Gaza lebten zum Beispiel rund 550 Menschen, fünfzig Prozent Juden und der Rest überwiegend Christen.
Ellisi vurup sonra da uçaktan atlayabilecek birini arıyoruz
Wir suchen nach jemandem, der Ellis erschossen haben könnte,
Ve'''' ilçenizde bir nükleer çöplük olmasına razı olur musunuz?'''' diye sordular. İnanılmaz bir şekilde, yüzde ellisi'''' evet'''' dedi.
Und sagten:"" Wären sie bereit ein Atommüll-Endlager in ihrer Gemeinde zu haben?"" Erstaunlicherweise sagten 50 Prozent der Bürger ja.
Ellisi tanıdığım kadarıyla senden ayrılmanın hayatındaki en zor kararlardan biri olduğunu söyleyebilirim.
Darauf basierend was ich über Ellis weiß, muss sie zurück gelassen zu haben die schwerste Entscheidung ihres Lebens gewesen sein.
Yüzde ellisi 14 yaşında başlar,
Bei 50 Prozent brechen sie bis zum 14. Lebensjahr aus,
Bunu Ellise kardeşin yaptı.
Das hat dein Bruder Ellis angetan.
Ellise söz verdik.
Das haben wir Ellis versprochen.
Ellisini birden. Beş hesaba dağıtın.
Alle 50 auf fünf Konten.
O ara, Ellisin kız arkadaşıyla alakalı da bir mesele olmuş olabilir.
Damals könnte es ein Problem mit Ellis Freundin gegeben haben.
Şirket değerimizin yüzde ellisini on dakika içinde kaybettik.
In zehn Minuten verloren wir 50 Prozent unseres Wertes.
Bu konuya odaklanalım, Ellise ya da geçmişten başka bir şeylere değil, tamam mı?
Fokussieren wir uns darauf und nicht auf Ellis oder irgendetwas aus der Vergangenheit, ok?
Bu filmde ellisinin altında bir kadın yok ki.
Da spielt keine Frau unter 50 mit.
Ellisin anlattýðý her þeyi söyledim.
Ich hab alles erzählt, was Ellis gesagt hat.
Sonuçlar: 43, Zaman: 0.0507

Farklı Dillerde Ellisi

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca