ENNIS - Almanca'ya çeviri

Ennis Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kendimi Ennis kovalamacasından saatler önce soyutladım.
Habe mich vor einer Weile von der Ennis Fahndung abgekapselt.
Biz ölü rolü yapamayız Ennis.
Wir können uns nicht tot stellen.
Kathryn için bir fotoğraf çekip Ennis ailesine olan domino etkisini göstermeli miyim?
Soll ich ein Bild für Kathryn machen, ihr zeigen wie sehr ihr Buch der Familie von Ennis zusetzt?
Günhatmi Evinin ve Ennis Evinin yenilenmeleri tamamlandığında göz atmak için… Barnsdall Sanat Merkezine çıkmalıyız.
Wir müssen zum Barnsdall Kunst Center, um das Hollyhock Haus und das Ennis Haus zu sehen, wenn die Umbauarbeiten fertig sind.
Ennisi vurdular!
Sie haben Ennis!
Ennisi ilk seferinde yakalayan suçlu analizcisi.
Die Ennis beim ersten Mal drangekriegt hat.
Howard Ennisin kız kardeşi Patricia Ennisin… burada hasta olarak yattığını biliyor muydun?
Hier Patientin ist? Wusstest du, dass Patricia Ennis, Howard Ennis' Schwester,?
Dün, Ennisin bize bir mesaj göndermek istediğini öne sürmüştüm.
Gestern postulierte ich, dass Ennis uns eine Nachricht schicken wollte.
Meraktan soruyorum, Ennisin ailesine karşı ithamların ne kadar doğruydu?
Aus reiner Neugier, wie zutreffend waren deine Anschuldigungen gegen Ennis' Familie?
Ennisin patoloji raporları cinsel istismar sonucu ile tutarlıydı.
Ennis' Pathologie passte genau zu sexuellem Missbrauch.
Ennisin babası intihar notunda kitabından bahsetmiş.
Ennis' Vater zitierte in seinem Abschiedsbrief aus deinem Buch.
Bayan Ennisin komşularından bazıları bunları sokaktan fırlatmış.
Einige von Miss Ennis' Nachbarn warfen die von der Straße ein.
Ennisin adresi yazan sayfayı koparttı.
Die Seite mit Ennis' Adresse rausgerissen.
Ennisi yakaladılar!
Sie haben Ennis!
Zaman geliyor. Frank Ennisin masasından iki defa kalkıp giden sensin.
Die Zeit ist gekommen. und hinausgegangen bist… Sondern du, als du Frank Ennis Behandlungstisch verlassen hast.
Çünkü sen Mel ve Ennisi inşa ettiğimiz yere yönlendirdin.
Weil du Mel und Ennis zum Stadion geführt hast.
Şahsen Ennisin koşullarına baktım ve büyük bir kayıp gördüm.
Und ich habe einen großen Verlust erkannt. Ich selbst habe mir Ennis' Umstände angesehen.
Ennisin sürüsü için yeni bir üyeye ihtiyacı vardı.
Ennis brauchte ein neues Mitglied für sein Rudel.
Benim ve Ennisle ilgili. Bu arada yanlış bir hikayen vardı.
Deine Theorie über Ennis und mich war übrigens falsch.
Telefon defterini kullandı. Ennisin adresi yazan sayfayı koparttı.
Ihr Telefonbuch benutzt, die Seite mit Ennis' Adresse rausgerissen.
Sonuçlar: 148, Zaman: 0.0249

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca