Gömleklerini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Notların gerçekten başarılı Ve gazeteler, kimin gömleklerini giydiğini bilmek istiyor.
haben es wirklich geschafft. Die Zeitungen wollen wissen, was für Hemden Sie tragen.Gömlekler, çoraplar, kıravatlar.
İki siyah gömleğin var mı?
Hast du zwei schwarze Hemden?Mike, bu dar gömleklerin içine nasıl sığıyorsun?
Mike, wie passt du in diese Hemden?Gömlekleri ne zaman kirli, o sadece onları attı.
Schmutzige Hemden warf er einfach weg.Tüm gömlekleri, tişörtleri, her şey mavi.
All seine Hemden, T-Shirts… Alles ist blau.Gecelikler ve gömlekler gerçekten de başsız melekler gibiydi.
Die Hemden und Nachthemden sahen wirklich aus wie kopflose Engel.Gömlekler ve pantolonlar.
Hemden und Hosen.Gömlekleri yakmanı ve kamyonu temizlemeni istiyorum.
Verbrennt die Hemden und macht den Pick-up sauber.Beyaz gömlekler, siyah pantolonlar. Basit.
Weiße Hemden, schwarze Hosen. Einfach.Bakalım… Gömlekler, pantolonlar… Çorabımın teki eksik.
Hemden, Hosen… Mir fehlt noch ein Socken.Bu gömlekleri kuru temizleyiciye götürmem gerekiyor.
Muss Hemden zur Reinigung bringen.Giyilmeye hazır gömlekleri bu rafa diz.
Seine gefalteten Hemden kommen in dieses Regal.Gömleklerin hepsini beğendim ve parti için birini almak istiyorum. -Evet, beğendim.
All diese Hemden gefallen mir, und ich hätte gern eins für eine Party. -Ja, es gefällt mir.Gömlekler, pantolonlar, ceketler, pijamalar.
Die Hemden, Hosen, Sportjacken und Pyjamas.Kahverengi gömlekleri giyerek aklına gelebilecek en korkunç şeyleri öğütlüyorlar.
Sie tragen braune Hemden und predigen die schrecklichsten Sachen.Kimse kahverengi gömlek giymiyor artık, anlarsın ya.
Niemand trägt jetzt braune Hemden.O aptal gömlekleri giymekten nefret ettiğini biliyorum.
Ich weiß, Sie hassen es, diese dämlichen Hemden zu tragen.Gömlekler, pantolonlar, ayakkabılar.
Hemden, Hosen, Schuhe.Gömleğim var.
Ich habe Hemden.
