Gösterme Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onları kimseye gösterme, ama üzerlerinde çalış.
Şimdi çık buradan… ve yüzünü bir daha bize gösterme lütfen.
Şimdi Jojonun o çekirgelere asıl korkak tavşanın… kim olduğunu gösterme vakti geldi.
Çok dikkatli ol, hiç bir acı ve güçsüzlük ifadesi gösterme.
O da öldürdüğün masum insanları sana gösterme bölümüydü.
Jetzt zeige ich normalerweise die unschuldigen Menschen, die Sie ermordet haben.Merhamet gösterme.
Zeig keine Gnade.Olamaz, lütfen beni Ralphle gösterme.
Bitte zeigt mich nicht mit Ralph.Klausun nasıl bir adam olduğunu gösterme vakti.
Jetzt kann Klaus zeigen, was für ein Mann er ist.Zayıflık gösterme.
Zeige keine Schwäche.Kaç kere söyledim? Zaafını gösterme.
Zeig keine Schwäche. Wie oft denn noch?Zaman, Jojonun o çomakböceklerine… gerçek korkak tavşanın kim olduğunu gösterme zamanı.
Und jetzt ist es Zeit, dass Jojo diesen Würmern zeigt, wer in Wahrheit der Hasenfuß ist.Acı ya da zayıflık gösterme.
Und keine Schwäche zeigen.Merhamet gösterme.
Zeige keine Gnade.Neler yapabildiğini insanlara asla gösterme.
Zeig niemandem, was du kannst.Ama bütün o bağırmaları onun sana olan sevgisini gösterme şekli tamam mı?
Aber vergiss nie, dass er dir durch Brüllen seine Liebe zeigt.O prenseslere gününü gösterme vakti.
Wir werden es diesen Prinzessinnen zeigen.Kevin, içeri girip parmağınla kendi aileni hedef gösterme.
Kevin, komm nicht her und zeige mit dem Finger auf deine eigene Familie!Azıcık bile merhamet ya da acıma gösterme.
Zeig keine Gnade oder Mitleid!Sovyet küçük silahlarının deneysel örneklerini gösterme.
Zeigt experimentelle Proben von sowjetischen Kleinwaffen.Daha çok gösterme.
Mehr so zeigen.
