GAZAP - Almanca'ya çeviri

Zorn
öfke
gazap
hiddet
kızgınlık
bir gazab
Zorns
öfke
gazap
hiddet
kızgınlık
bir gazab
zürnt
öfkeleneceksin
Zornes
öfke
gazap
hiddet
kızgınlık
bir gazab

Gazap Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Benim Gazap Üzümlerim.
Meine Früchte des Zorns.
Daha çok gazap istiyorsun.
Du willst noch mehr Zorn.
Rabbin gazap gününde, altınları da gümüşleri de onları kurtaramayacak.
Und Gold nicht erretten können am Tage des Zorns des Herrn, und ihre Güter.
Beni̇m adim gazap.
Ich bin der Zorn.
Gazap günü servet işe yaramaz.
Sprüche 11:4 Reichtum hilft nicht am Tag des Zorns.
Benim adım gazap.
Ich bin der Zorn.
Steinbeck bu kitabı, Gazap Üzümleri ile bir arada, Monte Sereno, Californiada yazdı.
Steinbeck schrieb dieses Buch und Früchte des Zorns im heutigen Monte Sereno, Kalifornien.
Mesela öfke ya da gazap.
Wut oder Zorn.
Kezef, gazap meleği.
Kezef, dem Engel des Zorns.
O gün, o gazap günü.
O jener Tag, Tag des Zorns.
Olarak ötekiler gibi biz de gazap çocuklarıydık Ef.2.
Indem wir… von Natur Kinder des Zorns waren wie auch die Übrigen“(Eph 2,3).
Gazap günü i̇şe yaramaz özdeyi̇şler, 11:4.
AM TAGE DES ZORNS SPRÜCHE, 11:4.
ALLAH kendisine gazap ve lanet etmiştir. Ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.
Allah wird ihm zürnen und ihn von Sich weisen und ihm eine schwere Strafe bereiten.
ALLAH onlara gazap etmiştir; azapta sürekli kalacaklar.
Allah zrnt ihnen, und in ihrer Strafe mssen sie ewig verbleiben.
Gazap üzümlerinin saklandığı yerde onları çiğniyordu.
Er stampfet aus die Kelter, wo des Zornes Früchte ruhen.
Gazap içinde ilerledin yeryüzünde, Ulusları öfkeyle çiğneyip ezdin.
Im Grimm durchschreitest du die Erde, im Zorn stampfst du die Nationen.
RABBİN gazap gününde gümüşleri de altınları da onları kurtaramayacak…”( Tsefanya, 1: 18).
Ihr Silber und Gold wird sie am Tage des Herrn nicht erretten können.“ Zephanja 1, 18.
Allah ona gazap ve lanet eder, ona büyük bir azap hazırlar'.
Allah wird ihm zürnen und ihn von Sich weisen und ihm eine schwere Strafe bereiten.
Allah gazap etmiştir böylesine, lanetlemiştir onu; çok büyük bir azap hazırlamıştır ona.
Allah wird ihm zürnen und ihn von Sich weisen und ihm eine schwere Strafe bereiten.
Böylece gazap üstüne gazaba uğradılar. Kafirlere alçaltıcı bir azap var.
So kehrten sie mit Zorn über Zorn um, und für die Kafir ist erniedrigende Peinigung bestimmt.
Sonuçlar: 109, Zaman: 0.0427

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca