Gazap Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Benim Gazap Üzümlerim.
Daha çok gazap istiyorsun.
Rabbin gazap gününde, altınları da gümüşleri de onları kurtaramayacak.
Beni̇m adim gazap.
Gazap günü servet işe yaramaz.
Benim adım gazap.
Steinbeck bu kitabı, Gazap Üzümleri ile bir arada, Monte Sereno, Californiada yazdı.
Mesela öfke ya da gazap.
Kezef, gazap meleği.
O gün, o gazap günü.
Olarak ötekiler gibi biz de gazap çocuklarıydık Ef.2.
Gazap günü i̇şe yaramaz özdeyi̇şler, 11:4.
ALLAH kendisine gazap ve lanet etmiştir. Ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.
ALLAH onlara gazap etmiştir; azapta sürekli kalacaklar.
Gazap üzümlerinin saklandığı yerde onları çiğniyordu.
Gazap içinde ilerledin yeryüzünde, Ulusları öfkeyle çiğneyip ezdin.
RABBİN gazap gününde gümüşleri de altınları da onları kurtaramayacak…”( Tsefanya, 1: 18).
Allah ona gazap ve lanet eder, ona büyük bir azap hazırlar'.
Allah gazap etmiştir böylesine, lanetlemiştir onu; çok büyük bir azap hazırlamıştır ona.
Böylece gazap üstüne gazaba uğradılar. Kafirlere alçaltıcı bir azap var.