GELIRIN - Almanca'ya çeviri

Einkommen
gelir
kazanç
Umsatzes
satış
gelir
ciro
ticaret
hasılat
Einnahmen
almak
alarak
alımı
alımını
kullanımı
almanın
alınması
sonra
Einkommens
gelir
kazanç
Umsätze
satış
gelir
ciro
ticaret
hasılat
Umsatz
satış
gelir
ciro
ticaret
hasılat
Revenue
gelir

Gelirin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Gelirin ana kaynakları şantaj adlı değildir.
Die wichtigsten Quellen des Einkommens sind durch Namen zu erpressen.
Kimliğin var, gelirin var, nüfuzun var.
Du hast eine Identität, du hast ein Einkommen, du hast Einfluss.
Diğer finansal uzmanlar Emeklilik öncesi gelirin 75 ila 80 oranında yeterli olduğunu söylüyorlar.
Andere Finanzexperten sagen, 75 bis 80 Prozent des Einkommens vor Renteneintritt genug.
Gelirin hakkında bir tahminde bulunabilir miyim?
Soll ich dein Einkommen schätzen?
Harcanabilir gelirin tüketilmeyen kısmı ise tasarruf( S) olarak adlandırılır.
Der Teil des Einkommens, der nicht für den Konsumgüterkauf ausgegeben wird, nennt man Ersparnis(S).
Gelir eğrisinin bu noktasında, şu noktada elde edeceğiniz gelirin tamamen aynısını elde edersiniz.
An diesem Punkt der Einkommenskurve erhält man dasselbe Einkommen wie an diesem Punkt.
Gelirin miktarı ve zaman masrafı diğer meslek
Die Höhe des Einkommens und der zeitliche Aufwand sind höher
Gelirin nerede bittiğine bakarsak eğer- gelir- bu dünyadaki yıllık gelirin yüzde 100'' ü.
Wenn wir betrachten, wo das Einkommen letztendlich hinfließt, das Einkommen, das 100 Prozent des Welteinkommens ausmacht.
Eskiden iki gelirin vardı.
Ihr hattet damals zwei Einkommen.
Çinde halk, elde ettiği gelirin% 40ını tasarruf ediyor.
Daher spart der durchschnittliche Chinese 40 Prozent seines verfügbaren Einkommens.
Ayrıca, yukarıdaki araçların tümünde% 80 oranında artırılmış gelirin keyfini çıkarabileceksiniz.
Außerdem freut ihr euch über 80% mehr Einkommen auf alle oberen Fahrzeuge.
Cezanın görüşülmesine daha 1 yıl var yani gelirin yok.
Es dauert ein Jahr, bis deine Sperre ausgesetzt werden kann. Du hast kein Einkommen.
Hükümetin zorlamasıyla gelirin yeniden dağıtımı hırsızlığın bir çeşididir.
Umverteilung von Einkommen aufgrund von Zwang durch die Regierung ist eine Form des Diebstahls.
Gelirin ötesinde, ortalamaların ötesinde, bugünün ötesinde*.
Jenseits von Einkommen, Durchschnittswerten und über den heutigen Tag hinaus.
Ülkemizdeki servetin ve gelirin dağılımı nasıl?
Wie ist die Einkommens- und Wohlstandsverteilung in unserer Stadt?
Gelirin% 70i, son beş yıldaki sportif başarıya göre dağıtılacak.
Der Mammut-Anteil(70 Prozent) wird künftig nach dem sportlichen Erfolg der letzten fünf Jahre verteilt.
Hindistanda kişi başına gelirin altıda biri Mumbaiden geliyor.
Ein Sechstel des Bruttoinlandprodukts Indiens rechnet man allein Mumbai an.
İş yükünün ve gelirin adil paylaşımını sağlamak;
Für eine gerechtere Verteilung der Arbeit und der Einkommen;
Gelirin ne kadar şu anda?
Was verdienst du zurzeit?
Gelirin PMden daha az olduğu bir kişinin mali durumu.
Das ist eine finanzielle Situation einer Person, in der Einkommen weniger als der PM ist.
Sonuçlar: 106, Zaman: 0.0343

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca