Girmiyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Çiş benim yetki alanıma girmiyor.
Für die Pisse bin ich nicht zuständig.Ben söyleyene kadar kimse girmiyor.
Niemand betritt sie, bis ich es sage.Cemaatinin çoğu cephede olmasına rağmen yine de hiç riske girmiyor.
Geht sie kein Risiko ein. Obwohl sie die meisten ihrer Leute an der Front hat.Sorun şu ki saç makası yeterince derine girmiyor.
Das Problem ist, Haarscheren gehen nicht tief genug.Kayıplar benim alanıma girmiyor.
Für Verluste bin ich nicht zuständig.Bagaja niye Armário girmiyor?
Steck doch Armário in den Kofferraum?Sonra Big Belly Burgerın önünde Humveeye saldırıyor… ama yine binaya girmiyor.
Aber er geht nicht in das Gebäude. Bu benim uzmanlı k alanıma girmiyor Bay Hartford.
Das ist nicht mein Gebiet, Mr. Hartford.Aslında bu benim alanıma girmiyor.
Das ist nicht mein Aufgabenbereich.Ve retinoik asidin kremden emilmesi gerçeğinden dolayı değil- neredeyse kana girmiyor.
Und das nicht aufgrund der Tatsache, dass Retinsäure von der Creme absorbiert wird- sie gelangt fast nicht ins Blut.W124 klima kompresörü devreye girmiyor.
Hiç bir yabancı madde vücuda girmiyor.
Es gelangt keine fremde Substanz in den Körper.Bu olay benim uzmanlık alanıma girmiyor.
Das ist nicht mein Fachgebiet.Bu Kullanıcı Artık Bu Foruma Girmiyor.
Der User ist nicht mehr in dem besagten Forum.Tabi her ürün de makineye girmiyor.
Nicht jedes Produkt können Sie tatsächlich in die Maschine stecken.Bunlar benim birimime girmiyor efendim.
Das ist nicht meine Abteilung, Sir.Dolayısi ile eğer döngüsüne girmiyor.
Vorausgesetzt, er dreht sich nicht um.Banyoya girmiyor.
Sie badet nicht.Çoğu durumda harici grafik kartı devreye girmiyor.
In manchen Fällen ist die Grafikkarte nicht aktiviert.Çünkü anlamıyorsun, hiç bir şey girmiyor kafana.
Wissen tut sie nichts, weil sie nichts in ihren Kopf hineinbringt.
