HADEN - Almanca'ya çeviri

Haden
Haven
havenın
haden
Hayden
haden

Haden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Christopher Haden geldi.
Christopher Hayden ist hier.
Haden dışarıda.
Haden ist weg.
Ailesi Haden Family Band adı altında country ve Amerikan folk müziği çalıyordu.
Er spielte in der Haden Family Band Folk und Country Music.
Ama, Cassandra, Mr Haden hususunda bir yanılgıya kapılmışa benziyorsun.
Aber Cassandra, du scheinst bezüglich Mr. H. einem Irrtum zu unterliegen.
Bize yalan söylediniz bay Haden!
Sie belügen uns, Herr Rohwedder.
Bize yalan söylediniz bay Haden!
Haben Sie uns belogen, Herr Maas?
Mr Haden de nabzını yoluna koymakla uğraşıyor.
und Mr. Haven arbeitet daran, seinen Puls zu stabilisieren.
Mr Haden, Mansfield Parkı ilk kez okuyor;
Mr. H. liest"Mansfield Park" zum ersten Mal,
Jack Black ve Tanya Hadenin Big Surda evlenmiş olmaları şaşırtıcı değil.
Kein Wunder, dass das kreative Paar Jack Black und Tanya Haden in Big Sur geheiratet haben.
Charlie Haden Anısına.
Mit Charlie Haden.
Bize yalan söylediniz bay Haden!
Sie haben uns angelogen, Shawn.
Mr Haden gönlümüzde öyle yer ettiki ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Mr. Haven ist uns wirklich so sehr ans Herz gewachsen, dass ich nicht weiß, wie es weitergeht.
Motivasyon Miti: Yüksek Hak Kazananlar Gerçekten Kendilerini Kazanmak İçin Nasıl Ayarlanır Jeff Haden.
Der Motivationsmythos: Wie sich hohe Leistungsträger wirklich aufstellen von Jeff Haden.
Thomas Haden Church, Hannibal Buress.
Thomas Haden Church, Hannibal Buress.
Stars Hollowun en yeni sakini Christopher Haden sayesinde 10.000 dolarlık hedefimize ulaştık.
Der Dank geht an den neuesten Bewohner Stars Hollows, Christopher Hayden, dafür, dass er uns dem Ziel von $10.000 näher bringt.
Mr Haden gençti ve bana uygun değildi,
Mr. Haven war jung und passte nicht zu mir,
Haden kaçtı.
Haden ist entkommen.
Haden uçağının anahtarlarını almış Fırtınaya karşı uçmaya çalışacak.
Haden hat die Schlüssel zu seinem Flugzeug.
Charles Haden, bir hayranınız.
Charles Haven, ein Bewunderer.
Haden, radyoaktif jelibon kaçırmıyorsa… bir ortağı var demektir.
Ansonsten hat er einen Partner. Vielleicht hat Haden radioaktive Jellybeans geschmuggelt.
Sonuçlar: 63, Zaman: 0.0421

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca