HAPISHANESINDE - Almanca'ya çeviri

im Gefängnis
im Knast
sitzt
oturmak
oturuyor
oturup
oturacak
oturan
otururken
oturabilir
koltuk
orada

Hapishanesinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Folsom hapishanesinde 99 sene!
Jahre Knast in Folsom!
Çocuk hapishanesinde bir yıl hiç sorun değil.
Ein Jahr im Jugendamt, kein verdammtes Problem.
Birliğin hapishanesinde üç yılını geçirdi.
Er war 3 Jahre lang Kriegsgefangener der Union.
Hapishanesinde bir akrabanız olduğuna inanıyor gibi görünüyor.
Sie glaubt, eine der Insassinnen ist mit Ihnen verwandt.
Monroe Hapishanesinde üç yangın alarmı var.
Es gibt dreifachen Feueralarm in der Strafanstalt Monroe.
Şehir hapishanesinde de 18 ay hapse mahkum ediyorum.
Und zu 18 Monaten in der Strafvollzugsanstalt.
Cuma günü, annem babamla… Pollsmoor Hapishanesinde görüştü ve Başkan Bothanın… şartlı tahliye teklifine cevabını sundu.
Bei meinem Vater im Gefängnis Pollsmoor. Letzten Freitag war meine Mutter.
Şu dünya hapishanesinde gardiyanımız, aklımızdır.
Der Wärter dieses Gefängnisses ist mein Denken.
Şu dünya hapishanesinde gardiyanımız, aklımızdır.
Der Wärter dieses Gefängnisses ist unser Denken.
Génépi derneği ile, ilk olarak Fresnes hapishanesinde, cezaevlerindeki doğaçlama atölyelerine katılmaya devam edeceğim.
Mit dem Génépi-Verein werde ich weiterhin an Improvisations-Workshops in Gefängnissen teilnehmen, zuerst im Gefängnis von Fresnes.
Wandsworth Hapishanesinde olmayı tercih ederdim.
Er befand sich im Gefängnis Wandsworth.
Robben Adası hapishanesinde, her bölümün bir de kütüphanesi vardı.
Das Gefängnis von Robben Island besaß in jeder Abteilung eine Bibliothek.
Şu dünya hapishanesinde gardiyanımız, aklımızdır.
Der Wärter dieses Gefängnisses ist unser Verstand.
Huntsville Hapishanesinde babası var.
Er hat einen Vater. Im Huntsville-Gefängnis.
Başlangıçta Yongkou Hapishanesinde tutulurken, sonrasında Panjin Hapishanesine transfer edildi.
Er war im Gefängnis Yongkou eingesperrt und wurde später in das Gefängnis Panjin verlegt.
Zihnin hapishanesinde bir ömür.
Einem Gefängnis des Geistes.
Bugünden itibaren, cezanız yerine getirilinceye kadar… Pleasanton devlet hapishanesinde kalacaksınız.
Sie werden hiermit an das Bundesgefängnis Pleasanton überwiesen, wo Sie bis zur Vollstreckung des Urteils bleiben werden.
Kendimi, Polk kampı hapishanesinde buldum.
Ich landete im Gefängnis Camp Polk.
Snake Dupree ve Eddie Leadbetter iki yıl önce Louisvillein dışındaki eyalet hapishanesinde tanışmışlardı.
Snake Dupree und Eddie Leadbetter kannten sich aus dem Gefängnis.
Rick, 1988den beri Michigan Eyalet Hapishanesinde ve bu da onu.
Ricky ist seit 1988 im Gefängnissystem Michigans, und das macht ihn.
Sonuçlar: 169, Zaman: 0.0362

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca