HARRISIN - Almanca'ya çeviri

• Harris

Harrisin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Harrise zarar vermek isteyebilecek biri aklına geliyor mu?
Der vielleicht Harris schaden wollte?

Harrisle Aleutian Gribi salgınından önce birlikteydik.
Harris und ich waren vor dem Ausbruch der Aleutengrippe zusammen.

Don E Harrise tedaviyi teslim ediyordu.
Der Harris ein Heilmittel liefert.

Yüzbaşı Harrisi tanıyıp tanımadığımı sordular. Sizi sorguladılar mı?
Sie fragten, ob ich Harris kenne.- Verhörten die Sie?

Nazir, Harrise bir şey olduğunu söyledi. Bekle!
Nazir sagte, dass Harris etwas passiert ist. Warte!

Dr. Harrise geri dönelim. Yeni şefim olabilir mi?
Ist Dr. Harris mein neuer Chefchirurg?

Darius, Harrisi bulaştırmayı istemiyorum anladın mı?
Darius. Ich will nicht, dass Harris da reingezogen wird?

Ajan lane ve harris fbidaki̇ eski̇ arkadaşlar.
Agenten lane und harris alte freunde" vom fbi.

Harris Zamanı geldi… Uzman çağırmalıyız.
Harris, es ist Zeit… einen Spezialisten zu rufen.

Yani onu Reggie Harrisi mahkum eden mahkemeye mi teslim edeceğiz?
Übergeben wir ihm dem Gericht, dass Reggie Harris verurteilte?

Yüzbaşı Harrisi tanıyıp tanımadığımı sordular. Sizi sorguladılar mı?
Verhörten die Sie?- Sie fragten, ob ich Harris kenne?

Harrisle böyle mi tanıştınız?
Haben Sie und Harris so zueinandergefunden?

Delandre Harris ölüyor.
Delandre Harris stirbt.

Dr. Harrisi duydun mu?
Hast du Dr. Harris gehört?

Eskiden Kim Harrismiş, ondan önce de Kate Millermış.
Das Problem ist, ebenso Kim Harris, und davor Kate Miller.

Ajan Harrise haber vermeliyim.
Ich muss es Agent Harris mitteilen.

Beni Harrise bağla.
Geben Sie mir Harris.

Yüzbaşı Harrisle tanışmanı istiyorum.- Günaydın John.
Ich darf Captain Harris vorstellen.- Guten Morgen, John.

Bir keresinde katil Jean Harrise de aynı şeyi sormuştum.
Das fragte ich Jean Harris auch einmal.

Ve o zaman Bilbaonun Kamala Harrisi değil, sıradan bir avukattın.
Und du warst Anwältin, nicht die Kamala Harris von Bilbao.