HASSASTIR - Almanca'ya çeviri

empfindlich
hassas
duyarlı
narin
kırılgan
alıngan
sensibel
hassas
duyarlı
duygusal
alıngan
anfällig
duyarlı
hassas
yatkın
eğilimli
savunmasız
açıktır
präzise
hassas
doğru
kesin
net
tam olarak
titiz
kusursuz
doğru bir şekilde
isabetli
daha
zart
narin
hassas
yumuşak
ihale
nazik
körpe
heikel
hassas
zor
zerbrechlich
kırılgan
hassas
narin
çelimsiz
empfindsam
hassas
duyarlı
duygusalım
verletzlich
hassas
kırılgan
zayıf
savunmasız
korunmasız
empfindlicher
hassas
duyarlı
narin
kırılgan
alıngan
sensibler
hassas
duyarlı
duygusal
alıngan
anfälliger
duyarlı
hassas
yatkın
eğilimli
savunmasız
açıktır
empfindliche
hassas
duyarlı
narin
kırılgan
alıngan

Hassastır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu çok hassastır, dolayısıyla çok dikkatli olmanızı istiyorum tamam mı?
Das ist zerbrechlich, also Vorsicht bitte, ja?
Korteks denizanası aşırı hassastır.
Kortex-Quallen sind empfindlich.
Sadece bir araba baba. Çok hassastır.
Das ist ein Auto, Dad! Er ist sehr sensibel.
Emin ellerdesiniz. Dorit çok hassastır.
Keine Bange, Dorit ist ungemein präzise.
Özellikle sağlıkla ilgili konular çok hassastır.
Vor allem die Gesundheitsfragen sind heikel.
Çünkü bu ağaç oldukça hassastır.
Ich weiß, dass dieser Baum recht anfällig ist.
Göz çevresindeki deri özellikle hassastır ve göz kırptığımız için sürekli hareket halindedir.
Die Haut rund um die Augen ist besonders zart und durch unseren Lidschlag immer in Bewegung.
Köpekler çok hassastır.
Hunde sind sehr empfindsam.
Mikrofonu son derece hassastır.
Das Mikrofon ist extrem empfindlich.
Medeniyet çok hassastır Bruce.
Die Zivilisation ist so zerbrechlich, Bruce.
Çok ama çok hassastır.
Wirklich überaus sensibel.
Bu yasalar son derece hassastır.
Diese Gesetze sind extrem präzise.
Çocuklar da zaten çok hassastır.
Kinder sind so verletzlich.
Ailem bu konuda çok hassastır.
Meine Familie ist diesbezüglich sehr heikel.
Isı yalıtım levhaları bu noktada daha az hassastır.
Andere Gläser sind in diesem Punkt deutlich weniger anfällig.
Bu yaşlı ahali biraz hassastır.
Die alten Herren sind etwas empfindlich.
Biliyor musun, Akash çok… Hassastır!
Sie wissen, Akash ist sehr… empfindsam.
Burada değildi. Biraz hassastır, Reg.
Sie ist ein bisschen zerbrechlich, Reg. Sie war weg.
Çok hassastır.
Er ist sehr sensibel.
Çocuklar da zaten çok hassastır.
Kinder sind verletzlich.
Sonuçlar: 549, Zaman: 0.0377

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca