Hurdalıkta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hala dört tane karton kutu bulup hurdalıkta uyumak için zamanımız var.
Hurdalıkta aç susuz günlerce kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan ve travma geçiren 7 yaşında bir çocuktan bahsediyoruz.
Bir güvenlik görevlisi onu hurdalıkta görmüş ve akıllılık edip kahramanlık yapmaya çalışmamış.
ketçaplarla etleri hurdalıkta bulduğu arabalarla ezerdik.
Hurdalık kapanıyor.
Kardeşin Toreu uyarmak için hurdalığa gittim ama orada değildi.
Dört saat sonra hurdalığın karşısındaki kafede buluşalım.
Jughead, biz hurdalığı ararken sen Dreyfussın dikkatini dağıtacaksın.
Bu hurdalık da kocası Jorgeye aitmiş.
Darnellin hurdalığı resmen antikalarla dolu.
Söylediğim için üzgünüm ama metal hurdalığı artık Misty Pines Sitesi oldu.
Hemen hurdalığın yanı.
Tommyye rastlamamak için hurdalığın arkasındaki ormandan gittik. Carlos!
Leawood ve New Brighton hurdalığı için hırsızlık alarmı var.
Leawood ve New Brighton hurdalığı için hırsızlık alarmı var.
Gidip depoyu ve hurdalığı yakıp kül edelim.
Bu hurdalığın sahibiyim.
Hurdalık demek?- Ben bir şey yapmadım.
Alışveriş merkezi, hapishane, hurdalık ve çok daha fazlası gibi son derece ayrıntılı yerler.
Ailemin hurdalığı( junkyard) varmış.