IHBAR - Almanca'ya çeviri

melden
bildirmek
rapor
ihbar
bildirebilirsiniz
cevap verin
bildirin
rapor verin
cevap ver
haber
mesajı raporla
anzeigen
görüntüleyebilirsiniz
görüntüleyebilir
görüntüleyin
ihbar
göster
reklamlar
görüntüle
bakın
görün
gör
verraten
ihanet
söylemek
söyler
ele
anlatıyor
ihbar
vermek
ifşa
hıyanet etmek
Hinweis
not
ipucu
bir ipucu
note
bilgi
işaret
uyarı
bir göstergesi
kanıtı
notlar
Anruf
telefon
çağrı
arama
bir arama
görüşmeyi
ihbar
Tipp
i̇pucu
tüyosu
öneri
bir ipucu vereyim
verpfeifen
ispiyonlamak
ihbar
ele
satmak
Denunzieren
ihbar
suçlamak
Bekanntmachung
duyuru
i̇lanı
bildiri
ihbar
açıklamanın
gemeldet
bildirmek
rapor
ihbar
bildirebilirsiniz
cevap verin
bildirin
rapor verin
cevap ver
haber
mesajı raporla
angezeigt
görüntüleyebilirsiniz
görüntüleyebilir
görüntüleyin
ihbar
göster
reklamlar
görüntüle
bakın
görün
gör
meldet
bildirmek
rapor
ihbar
bildirebilirsiniz
cevap verin
bildirin
rapor verin
cevap ver
haber
mesajı raporla
anzuzeigen
görüntüleyebilirsiniz
görüntüleyebilir
görüntüleyin
ihbar
göster
reklamlar
görüntüle
bakın
görün
gör
melde
bildirmek
rapor
ihbar
bildirebilirsiniz
cevap verin
bildirin
rapor verin
cevap ver
haber
mesajı raporla
Hinweise
not
ipucu
bir ipucu
note
bilgi
işaret
uyarı
bir göstergesi
kanıtı
notlar

Ihbar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ocaktaki ihbar, FBIın aldığı ilk bilgi de değildi.
Der Tipp vom 5. Januar war nicht die einzige Information, die das FBI erhielt.
Ramalloyu ihbar edemem.
Ich kann Ramallo nicht anzeigen.
Baban beni ihbar edecekti.
Dein Vater wollte mich verpfeifen.
Çocuk kaçırmayla ilgili bir ihbar aldık.
Wir bekamen einen Anruf wegen einer Kindesentführung.
İki hafta önce ihbar geldi.
Vor zwei Wochen kam ein Hinweis.
Frank ailesi 1944 yılının Ağustos ayında birileri tarafından ihbar edildi.
Die Familie Frank wird im August 1944 verraten.
Galiba birisi annesini ihbar etmek zorunda değil.
Offenbar muss man seine Mutter nicht melden.
Ihbar: adware her zaman BHOyu yüklenmez.
Bekanntmachung: Adware wird nicht immer ein BHO installiert.
O şerifi ihbar ettiğin için teşekkürler.
Danke für den Tipp mit dem Sheriff.
Seni ihbar ederim.
Ich würde dich anzeigen.
Bir gece bir ihbar aldık.
Eines Nachts erhielten wir einen Anruf.
Onu Mario cinayeti için polise ihbar edebilirdik.
Bei der Polizei denunzieren können. Wir hätten ihn wegen des Mordes an Mario.
Her biri onu ihbar edebilirdi.
Jeder könnte ihn verpfeifen.
Yılında bir ihbar aldık.
Bekamen wir einen Hinweis.
geride kalan iki takipçisi tarafından Valense ihbar edildi.
wurde aber von zweien seiner verbliebenen Anhänger an Valens verraten.
Ihbar: Sadece Latin karakterleri ve rakamları kullanın.
Bekanntmachung: Verwenden Sie nur lateinische Zeichen und Ziffern.
Seni ödül için ihbar edecektim ama Dot kucağına alacak bir şey istiyor.
Ich wollte dich melden für die Belohnung,… aber Dot will was zum Knuddeln.
Rowe bize ihbar etti, Chow korktu,
Rowe gab uns den Tipp, Chow flippt aus,
Eve kadın getirdiği için komşuları onu ihbar etmek istiyor.
Ihre Nachbarn wollen sie anzeigen, weil sie sie mit einer Frau gesehen haben.
Dikkat, 2-11 numara hakkında Florida bölgesinden ihbar aldık.
Bezüglich Ihres 2-1-1 aus der Dienststelle in Florida erhalten. Wir haben einen Anruf.
Sonuçlar: 228, Zaman: 0.0597

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca