IHTIMALINI - Almanca'ya çeviri

Möglichkeit
seçenek
mümkün
bir ihtimal
fırsatı
bir yolu
olasılığı
imkanı
şansı
bir yol
olanağı
Wahrscheinlichkeit
olasılık
ihtimali
şansı
Chance
fırsat
şans
bir ihtimal
ihtimali
olasılığı
imkanı
vielleicht
belki
olabilir
muhtemelen
acaba
galiba
herhâlde
möglichen
mümkün
olabilir
olası
muhtemel
imkansız
olanaklıdır
wahrscheinlich
muhtemelen
büyük olasılıkla
belki
olası
galiba
herhâlde
büyük ihtimal
Chancen
fırsat
şans
bir ihtimal
ihtimali
olasılığı
imkanı

Ihtimalini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sal bunun suçun sonu değil, başlangıcı olma ihtimalini fark eder.
Sal erkennt, dass es vielleicht nicht das Ende der Verbrechen ist, sondern der Anfang.
Çalışmaların burada korsan olma ihtimalini, diğer web sitelerinde olduğundan daha yüksek.
Ihre Arbeit hat hier höhere Chancen, als auf irgendeiner anderen Website geraubt zu werden.
Ihtimalini iyice yükseltti.
Wahrscheinlich hat sie gut aufgestockt.
Reseptörleri pekiştirme mekanizmasından bloke ediyoruz ve bu da bağımlılık ihtimalini büyük ölçüde azaltıyor.
Die Möglichkeit einer Abhängigkeit. und dies vermindert stark Wir blockieren die Rezeptoren aus dem Verstärkungsmechanismus.
Beklenen değer, bir şeyin olabileceği ihtimalini tahmin etmeyi gerektirir.
Der erwartete Wert erfordert eine Schätzung der Wahrscheinlichkeit, dass etwas auftreten könnte.
Bu, yazınızın yayınlanma ihtimalini artıracaktır.
Das erhöht die Chance, dass Ihr Artikel publiziert wird.
Nin bu sorguyu takip edememesi ihtimalini bilmek istiyordu Klemke.
Ob G. bei dieser Vernehmung vielleicht nicht habe folgen können, will Klemke wissen.
Özellikle de, çocuklarının bir işe girip bu işte tutunması ihtimalini mahvediyorlar.
Sie ruinieren die Chancen ihrer Kinder, einen Job zu ergattern und diesen auch zu behalten.
Hırsızlık ve sabotaj ihtimalini ortadan kaldırmaktadır.
Also bleiben Diebstahl und Sabotage als Möglichkeit.
Erkek çocuğa sahip olmak boşanma ihtimalini neden düşürür?
Warum reduziert die Wahrscheinlichkeit, eine Scheidung zu haben, einen Sohn?
Birinin hata yapma ihtimalini azaltır.
Verringert die Chance, dass jemand einen Fehler macht.
Sık sık horlama şu durumların yaşanma ihtimalini artırır.
Häufiges Schnarchen erhöht Ihre Chancen zu erleben.
Türk devletinin Efrine dönük saldırı ihtimalini nasıl görüyorsunuz?
Wie sehen Sie die Möglichkeit des Angriffs des türkischen Staates auf Efrîn?
Bu, en azından bu sorunun ortaya çıkma ihtimalini büyük ölçüde azaltacaktır.- EM0.
Das würde die Wahrscheinlichkeit, dass dieses Problem auftritt, zumindest stark reduzieren.- EM0.
Bu da vize başvurularının olumlu sonuçlanma ihtimalini arttırmaktadır.
Das erhöht auch die Chancen auf eine positive Erledigung des Asylantrages.
Uzmanlar, p harfinin telaffuzuyla bunu elde etme ihtimalini karşılaştırabilirler.
Spezialisten vergleichen die Möglichkeit, es mit der Aussprache des Buchstabens p zu erhalten.
Bireyin belirli özellikleri problemli bir kumar oynamayı geliştirme ihtimalini yükseltir.
Bestimmte Merkmale eines Individuums erhöhen die Wahrscheinlichkeit, ein problematisches Glücksspielen zu entwickeln.
Diyabet gibi belirli hastalıklar komplikasyon ihtimalini artıracaktır.
Bestimmte Krankheiten wie Diabetes erhöhen die Möglichkeit einer Komplikation.
Ve Trump yönetiminin dikkatsiz davranışı, böyle bir şok ihtimalini artıyor.
Und das rücksichtslose Verhalten der Trump-Administration erhöht die Wahrscheinlichkeit eines solchen Schocks.“.
Ancak yeni araştırmalar bu grup için kolejde evlenme ihtimalini de azalttığını gösteriyor.
Aber neue Forschung stellt fest, dass für diese Gruppe College auch die Wahrscheinlichkeit sinkt, zu heiraten.
Sonuçlar: 199, Zaman: 0.0374

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca