ILIŞKIYE - Almanca'ya çeviri

Beziehung
ilişki
bağ
Affäre
ilişki
kaçamak
olayı
affair
Verbindung
bağlantı
bağ
bileşik
ilişki
iletişim
bağlantılar
in Kontakt
iletişimde
temas
temas halinde
irtibatta
bağlantıda
ilişkiye
Verhältnis
ilişki
oranı
oranını
Beziehungen
ilişki
bağ
Zusammenhänge
ilişki
bağlantı
ilgili
bir bağ
bağlamda

Ilişkiye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Böyle bir ilişkiye girmek istemedim.
Das ist nicht die Beziehung, die ich eingegangen bin.
Ya tarikat içi ilişkiye izin vermeselerdi?
Und wenn Beziehungen nicht erlaubt sind?
Bir ilişkiye başlamaya çalışıyorum. Söylediğini yapıyorum.
Ich versuche, eine Beziehung anzufangen. Ich tu, was du sagtest.
Gerçekten ilişkiye ihtiyacım var.
Du brauchst wirklich Beziehungen.
Bu ilişkiye ve gizli kalmaya saygı duyuyorum.
Ich respektiere diese Beziehung, und dass sei geheim ist.
Neden ilişkiye Girilir→.
Warum Beziehungen eingegangen werden.
Bu ilişkiye geri dönmen gerekiyor.
So eine Beziehung brauchen wir wieder.
İnsanlar ilişkiye girip çıkıyorlar, çünkü sorumluluk istemiyorlar.
Die Menschen haben ständig neue Beziehungen weil sie keine Verantwortung wollen.
Şu anda bir ilişkiye girmeyi istemiyorum bile.
Ich will im Moment nicht mal in einer Beziehung sein.
Arkadaşlar ve aşıklar arasındaki ilişkiye zarar verir.
Stiehlt unsere Leidenschaft und Zeitvertreib und beschädigt Beziehungen zwischen Freunden und Geliebten.
Artık ilişkiye bakış yönteminiz… birbirinize daha yardımcı… Şu ana kadar.
Verläuft Ihre Beziehung harmonischer? -"Bis jetzt.
Arkadaşlar ve aşıklar arasındaki ilişkiye zarar verir.
Zerstört Beziehungen zwischen Freunden und Liebenden.
Söylediğini yapıyorum. Bir ilişkiye başlamaya çalışıyorum.
Ich versuche, eine Beziehung anzufangen. Ich tu, was du sagtest.
İtaatkâr, Hâkim dışında hiç kimseyle… cinsel ilişkiye girmeyecektir.
Die Sub unterhält keine sexuellen Beziehungen.
Tek olmak ister. Frie Palmers bir ilişkiye başladığında.
Palmers eine Beziehung eingeht, möchte sie die Einzige sein.
Hastalarla iyi ama ilişkiye gelince kötü.
Gut mit Patienten und weniger gut, was Beziehungen anbelangt.
Ben kesinlikle bu ilişkiye karşıyım.
Ich bin komplett gegen diese Beziehung.
Bizim, barış ve güvenlik için bu ilişkiye ihtiyacımız var.
Wir brauchen diese Beziehungen für den Frieden und für die Sicherheit.
Michael, ailesinin varlığı hakkında… yalan söyleyerek bir ilişkiye başlıyordu.
Und über seine Familie gelogen. Michael hatte eine Beziehung begonnen.
Çok eşlilik, iki veya daha fazla partnere veya ilişkiye sahip olma fikrini savunur.
Die Polyamorie verteidigt die Idee, zwei oder mehr Partner oder Beziehungen zu haben.
Sonuçlar: 443, Zaman: 0.0602

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca