Inanmaktır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bazıları için görmek inanmaktır, ama benim için tam tersi.: inanmak görmektir.
Görmek inanmaktır; sadece önceden
Görmek inanmaktır; sadece önceden
Görmek inanmaktır, değil mi Bayan Denker?
Şans, şanslı olduğuna inanmaktır.
Hayatta asıl önemli olan hala yaşıyorken, asla geç olmadığına inanmaktır.
Ama hakikat bu mudur? Görmek, inanmaktır.
Tek yapman gereken inanmaktır.
Görmek inanmaktır.
Ama hakikat bu mudur? Görmek, inanmaktır.
Öyle değil mi? Görmek, inanmaktır.
Diriltilmeye inanmaktır.
Dünyamızın karşı karşıya olduğu en büyük tehlike başkasının kurtaracağına inanmaktır…''.
Başarımızın sırrı; yaptığımız işe inanmaktır.
Çünkü güzellik aynaya bakıp herşeyin mümkün olduğuna inanmaktır.
Her neyse, görmek inanmaktır.
Bir şeye inanmamak başka bir şeye inanmaktır.
Denemek inanmaktır.
İlerleme denen şeye inanç, henüz bir ilerlemenin gerçekleşmediğine inanmaktır.
Ben: Sana bakmak, Allaha inanmaktır?