INANMAKTIR - Almanca'ya çeviri

zu glauben
inanmak
düşünmeye
inanır
inanın
iman
inanç
güvenmeyi
ist Glaube
onun inancı
olan inancını

Inanmaktır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bazıları için görmek inanmaktır, ama benim için tam tersi.: inanmak görmektir.
Für manche ist Sehen das Glauben, aber für mich ist es das Gegenteil: Glauben ist Sehen.
Görmek inanmaktır; sadece önceden
Sehen heißt glauben; nur einen Blick auf ein paar der vor
Görmek inanmaktır; sadece önceden
Sehen heißt glauben; nur schauen in ein paar der zuvor
Görmek inanmaktır, değil mi Bayan Denker?
Sehen ist Glauben, nicht wahr, Miss Denker?
Şans, şanslı olduğuna inanmaktır.
Glück hat, wer an sein Glück glaubt.
Hayatta asıl önemli olan hala yaşıyorken, asla geç olmadığına inanmaktır.
Das Wichtige im Leben ist, so lange man lebt, daran zu glauben, dass es nie zu spät ist.
Ama hakikat bu mudur? Görmek, inanmaktır.
Man glaubt das, was man sieht. Aber was ist wahr?
Tek yapman gereken inanmaktır.
Du musst nur daran glauben.
Görmek inanmaktır.
Sehen ist glauben.
Ama hakikat bu mudur? Görmek, inanmaktır.
Aber ist es die Wahrheit? Wir sehen, was wir glauben.
Öyle değil mi? Görmek, inanmaktır.
Sehen ist glauben, nicht wahr?
Diriltilmeye inanmaktır.
An Auferstehung glauben.
Dünyamızın karşı karşıya olduğu en büyük tehlike başkasının kurtaracağına inanmaktır…''.
Die größte Gefahr für unseren Planeten ist der Glaube, dass jemand anders ihn rettet…".
Başarımızın sırrı; yaptığımız işe inanmaktır.
Das Erfolgsgeheimnis: Wir glauben an das, was wir tun.
Çünkü güzellik aynaya bakıp herşeyin mümkün olduğuna inanmaktır.
Schönheit, in den Spiegel schauen und tatsächlich glauben, dass alles möglich ist.
Her neyse, görmek inanmaktır.
Immerhin ist sehen glauben.
Bir şeye inanmamak başka bir şeye inanmaktır.
Das macht aber den nicht glauben an etwas nicht zu einem glauben.
Denemek inanmaktır.
Glauben ausprobieren….
İlerleme denen şeye inanç, henüz bir ilerlemenin gerçekleşmediğine inanmaktır.
An Fortschritt glauben heißt nicht glauben daß ein Fortschritt schon geschehen ist.
Ben: Sana bakmak, Allaha inanmaktır?
Schau um dich: Wer glaubt noch wirklich an Gott?
Sonuçlar: 90, Zaman: 0.0353

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca