Incelediler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sonra da ay kapsülünün durumunu incelediler… Annen nasıl?
Wie geht's deiner Mutter? Dann inspizierte er.Ayrıca, hastaların nasıl yürüdüğünü ve fiziksel güçlerini de incelediler.
Sie untersuchten auch, wie die Patienten gingen und wie stark Araştırmacılar hastalığın nasıl yayıldığını incelediler.
Forscher durchleuchteten, wie sich Krankheiten ausbreiten.Onu hayvanat bahçesinde bir hayvanı inceler gibi incelediler.
Sie beobachteten ihn wie ein Tier in einem Zoo.Bu adamların kanları aldılar ve bu kamplara girdikten sonra organlarını incelediler.
süper akışkan bir gazının davranışını incelediler.
supraflüssigen Gases aus Lithiumatomen untersucht.Yaygın Müşteri Deneyimi: Çevrimiçi kumar kulübü uzmanlarımız, markayı gerçekten denediler, incelediler ve onayladılar.
Vorherrschende Kundenerfahrung: Unsere Online-Glücksspiel-Club-Spezialisten haben die Marke tatsächlich ausprobiert, geprüft und bestätigt.Daha sonra sarayın avlusunda dizilmiş onur muhafızlarını incelediler.
Später inspizierten sie die Ehrengarde im Hof des Palastes.insan- CBD ile ağrıyı azaltma arasındaki bağlantıyı incelediler.
auch menschliche Studien haben den Zusammenhang zwischen CBD und Schmerzlinderung untersucht.Bu kitapta finansal krizlerin tarihini incelediler.
Wir haben mit diesem Buch die Geschichte der Finanzkrise aufgearbeitet.Çevrelerini, insanları, hayvanları, bitkileri, İzmiri çok yeni bir bakış açısından incelediler.
Sie erforschten ihre Umgebung, Menschen, Tiere, Pflanzen, die Stadt Izmir aus ganz neuen Blickwinkeln.dil kurslarının pazarlama sloganlarının ne kadar gerçek olduğunu incelediler.
Vat Jaiswal haben untersucht, wieviel Wahrheit in den Marketingslogans der Sprachkurse steckt.Oradaki materyalleri incelediler.
Durchsuchten das dort eingelagerte Material.Notlar[ 1] Gökbilimciler bu nesneyi VLT üzerindeki güçlü X-shooter tayf çekerini kullanarak incelediler.
Endnoten[1] Zur Untersuchung des Objektes verwendeten die Astronomen den leistungsfähigen Spektrografen X-Shooter am VLT.Ötekileri, yabancı kültürleri incelediler.
Andere erforschten die fremde Kultur.Bunun yerine, öğrencilerin buna cevap verme şeklindeki bir değişikliği incelediler.
Stattdessen untersuchten sie eine Änderung in der Art und Weise, wie die Schüler darauf reagierten.Dr. Reyganın yardımıyla, mekiğin her milimini incelediler.
Sie untersuchten unter Anleitung von Dr. Reyga jeden Millimeter.Ne? Biz bombayı attıktan sonra askerler Japonyaya bir ekip gönderdi,… radyasyon azaldı mı diye incelediler.
Was? Nach dem Abwurf der Bombe prüfte ein Team, ob die Strahlung schwächer wird.Bir yıl boyunca 65 ila 80 yaşları arasındaki erkekleri incelediler( evet, onlar da osteoporozdan etkilenir).
Sie untersuchten ein Jahr lang Männer im Alter von 65 bis 80 Jahren(ja, auch 87 yerlerinden gelen 527 Kuzey Amerika polenlerini incelediler.
Pollen 
