INMEK - Almanca'ya çeviri

aussteigen
inmek
çıkmak
bırakmak
dışarı
ayrılmak
inmeniz
arabadan inin
runter
aşağı
hemen
indir
eğil
bırak
aşağı in
yere yatın
yere yat
inin
landen
inmek
iniş
iniyor
inecek
indirmek
inmesine
sonu
girersin
inebilir
iniş yapmak
gehen
gitmek
gidiyor
gidip
yürümek
çıkmak
ayrılmak
gidelim
gidin
gider
hinunter
aşağı
aşağı doğru
indi
aşağı in
aşağı inin
aşağı indir
Landung
iniş
i̇niş
bir iniş
inişten
inişi
inişti
bir iniş yaptın
bir inişti
iniş sırasında
bir iniş oldu
runtergehen
aşağı inmek
aşağı gitmemizi
aşağı inmemiz
düşmeye ederse
hinabsteigen
inmek
gir
inmeniz
runterkommen
aşağı
aşağı in
gelmediklerini
sakin
aşağı inmen

Inmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Phil, arabayı durdur, inmek istiyorum.
Phil, halt sofort an, ich will aussteigen.
Zebra-Bravo 3-0 numaralı piste inmek üzere.
Citation Zebra-Bravo setzt auf Landebahn 3-0 zur Landung an.
Bu aptal tavan inmek istemiyor!
Dieses dumme Dach wollte nicht runtergehen!
Evet. Ağaçların hemen üstünden uçmak, enerji hatlarının yakınlarına inmek… ve bunun gibi şeyler.
Ja, Bäume stutzen, in der Nähe von Starkstromleitungen landen, sowas.
Sadece iyi erkeklerin hepsi kapılmadan önce… hemen aşağıya partiye inmek istiyorum.
Bevor es keine guten Männer mehr gibt. Ich will auf die Cocktailparty gehen.
Artık daha güneye inmek istiyordu.
Er wollte wieder nach Süden hinunter.
Kimsenin buraya inmek istememesine şaşmamalı.
Kein Wunder, dass niemand hier runterkommen soll.
Oraya inmek zorundayız.
Ich muss da runter.
Sen derinliklerine inmek gerekir ve otomatik silahlarla için hayvanlara yakın onları bitirmek.
Sie müssen in die Tiefe hinabsteigen und näher an Tieren für Ihre automatischen Waffen beenden sie.
Mesela bu merdivenlerden inmek.
So wie die Treppe runtergehen.
Ben de burada inmek istiyorum.
Ich will auch hier aussteigen.
Negatif, inmek zorundayız.
Negativ, ich muss landen.
Bay Carson, müsaade ederseniz kahvaltıdan sonra köye inmek istiyorum.
Mr. Carson, ich möchte gern nach dem Frühstück ins Dorf gehen.
Sayın yolcular, Los Angelese inmek üzere alçalmaya başlıyoruz.
Meine Damen und Herren, wir setzen zur Landung in Los Angeles an.
Oraya inmek istemiyorum.
Ich will da nicht runter.
Dur burada, inmek istiyorum.
Lass mich raus, ich will aussteigen.
Koşulları biliyorum, Kaptan. Mekik oraya inmek istemedi.
Das Shuttle wollte ja gar nicht dort landen.
Misin? Akşam yemeği için inmek ister?
Willst du zum Abendessen runterkommen?
Epeydir suyun altına inmek istiyorum.
Ich wollte schon lange unter Wasser gehen.
Başka bir yere inmek zorunda kalabiliriz.
Wir müssen vielleicht woanders runtergehen.
Sonuçlar: 165, Zaman: 0.0521

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca