Ironi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Biri ironi yapmadan çikolatanı isterse ne yaparsın?
Was machst du, wenn jemand dich ohne Ironie um einen Schokokuss bittet?Bay Tempus ironi severdi, ben de ona ömür boyu bunu vermeyi düşündüm.
Mr. Tempus war ein Liebhaber der Ironie, darum habe ich ihm ein ironisches Leben gegeben.Polisteki bu müthiş ironi duygusuna hayranım… ama korkarım bu konuda yanılıyorlar.
So sehr ich auch die Polizei Polislerin inanılmaz ironi anlayışına hayranlık duyarım… ama korkarım bu sefer yanılıyorlar.
So sehr ich auch die Polizei Bu ironi çok hoş.
Ve ironi şu ki.
Und die Ironie ist.Ironi Nir Ramat HaSharon FC.
Ironi Nir Ramat HaScharon.Sonsuza dek mutluyum( ironi olmadan), her şeyin yolunda olduğu kısımlara sahip olduğumuza sevindim.
Ich bin unendlich froh(ohne Ironie), dass wir Teile haben, in denen alles in Ordnung ist.Burada öne çıkan şey ironi alaycılık ve“ iyi davranışlarla” gizlenen düşmanlıktır.
Was aber hervor sticht ist die Feindseligkeit, die durch Ironie, Sarkasmus und„gutem Benehmen“ verdeckt wird.En azından ironi anlayışını kaybetmemişsin.
Wenigstens hast du deinen Sinn für Ironie nicht verloren.Olaydaki ironi şu, Teğmen.
Die Ironie dabei ist, Lieutenant.Ama bu seferlik ironi amaçlı yapayım.
Dieses mal ohne Ironie.Ironi mi, paradoks mu, yoksa olması gereken mi?
Ist das Ironie oder ein Paradox?Başlıktaki ironi dolayısıyla özür dilerim.
Die Ironie in Bazen belirtilen ironi neredeyse ucuz hissettirir.
Manchmal fühlt es sich fast billig an, auf die Ironie hinzuweisen.Eger ironi yapmadıysan teşekkür ederim.
Falls es nicht ironisch gemeint ist, danke.Maccabi Ironi Sderot takımı için hiçbir etkinlik yok.
Dort sind keine neuen Veranstaltungen für Maccabi Ironi Sderot.Lütfen bunu ironi olarak algılamayın.
Halten Sie das bitte nicht für Ironie.Buradaki ironi.
Die Ironie Hayır hayır ironi yapmıyorum, gayet ciddiyim ben.
Nein nein, 
