ISPAT - Almanca'ya çeviri

beweisen
kanıtlamak
ispatlamak
ispat
kanıt
göstermek
kanıtlayabilir misin
nachweisen
kanıtlamak
göstermesi
tespit
ispat
kanıt
ispatlamanız
kanıtlayabilirsiniz
gezeigt
göstermek
gösteriyor
gösterir
göstereceğim
göstereyim
işaret
göstereyim mi
gösterir misin
gösterebilir miyim
görüntüle
bewiesen
kanıtlamak
ispatlamak
ispat
kanıt
göstermek
kanıtlayabilir misin
beweist
kanıtlamak
ispatlamak
ispat
kanıt
göstermek
kanıtlayabilir misin
nachgewiesen
kanıtlamak
göstermesi
tespit
ispat
kanıt
ispatlamanız
kanıtlayabilirsiniz
darzutun
açıklıyoruz

Ispat Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Varlığını da ispat etmez!
Und auch nicht ihre Existenz beweist!
Ancak onun gerçek Julie Roussel olmadığını ispat etmem gerekiyor.
Dass sie nicht Julie Roussel ist. Man muss beweisen.
Eğer Canning ödeme yaptıysa ortaya çıkarmak ve sahtekarlığı ispat edebilmek.
Finde raus, ob Canning ihm etwas gezahlt hat und dann, ob wir Betrug nachweisen können.
Dünyanın yuvarlak olduğu nasıl ispat edilmiştir?
Wie wurde bewiesen, dass die Welt rund ist?
Bu sadece aile adı Uzumaki naruto olduğunu söylüyor beri ispat edilebilir.
Dies kann einfach nachgewiesen werden, da naruto sagt, dass seine Familie name ist Uzumaki.
Uygun bir DNA testi bunu ispat edecektir.
Ein DNA-Test wird es beweisen.
Bunu gösterdiniz, ispat ettiniz.
Das hast Du gezeigt und bewiesen.
Balistik bunu ispat edecektir.
Die Ballistik wird es beweisen.
Dünya, yuvarlak olduğu ispat edilene kadar düzdü.
Die Erde war flach, bis bewiesen wurde, dass sie rund ist.
Sadece polisler ispat edemiyor.
Die Polizei kann es nur nicht beweisen.
bence kendine bir şeyleri ispat etmiş oldun.
du dir selbst etwas bewiesen hast.
Hiç bir şey ispat edemezsin.
Du kannst nicht beweisen, was ich gerade gesagt habe.
Hiçbir şeyi ispat edemez.
Und sie kann nichts beweisen.
Elbette bunu ispat edemem.
Natürlich kann ich das nicht beweisen.
Tek isteğim, kendimi sana ispat etmekti.
Ich wollte mich doch nur beweisen.
Tek isteğim, kendimi sana ispat etmekti.
Ich wollte mich… nur selbst beweisen.
Tabii aksini ispat edebilirsin.
Natürlich können Sie mir das Gegenteil beweisen.
Arnab burda kalıyordu ve bunu ispat edebilirim.
Arnab hat hier gewohnt, und ich kann es beweisen.
Şimdi hemen burada ispat edeyim mi sana?
Dass ich dir das hier und jetzt beweise?
İşçinin bunu ispat etme yükümlülüğü vardır.
Der Arbeitnehmer sei verpflichtet, das nachzuweisen.
Sonuçlar: 240, Zaman: 0.029

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca