Ispatlamak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Birine bir şey ispatlamak için bu şekilde sisin içine girmemeliydin.
Du rennst nicht so in den Nebel, nur um ihr was zu beweisen.Neyi ispatlamak için?
Um was zu beweisen?Lakin ben neler yapabileceğimizi ispatlamak niyetindeyim. Washington, birimimizin değerinden şüphe ediyor.
Washington zweifelt am Wert unserer Abteilung, aber ich bin fest entschlossen, ihnen zu zeigen, wozu wir imstande sind.Sırf haklı olduğunu ispatlamak için kalanlarımızı da tehlikeye atmaya değer mi?
Nur um zu beweisen, dass Sie recht haben? Ist es wert, auch unser Leben Ama ispatlamak zor.
Alles schwer zu beweisen.Kendini ispatlamak isteyenlere burada yerimiz yok.
Hier ist kein Platz für Aksini ispatlamak neredeyse imkansızdır.
Das Gegenteil zu beweisen ist nahezu unmöglich.Burada neler yapabileceğimi ispatlamak istiyorum.''.
İyi şeylerin küçük paketlerde geldiğini ispatlamak Merhaba, Burada Stunt Cock ve Joanne….
Kendini ispatlamak isteyen insandır.
Mensch, der es sich beweisen will.Jessicaya hatalı olduğunu ispatlamak yerine, neden kabul edemeyeceğimi söyleyen yasal bir bahane bulacağım.
Anstatt Jessica das Gegenteil zu beweisen, überlege ich mir eine legitime Ausrede, warum ich es nicht annehmen kann.Sasquatchın var olduğunu ispatlamak uzun ve sıkıcı bir savaştı.
Es war eine lange und ermüdende Schlacht zu beweisen, dass Sasquatch existiert.Yanıldığımı ispatlamak için Şekilsel Mantığa başvurma ihtiyacı hissetmişlerdi.
Sie hielten es für nötig, auf Modallogik zurückzugreifen, um zu beweisen, dass ich unrecht hatte.O zaman bana olan sadakatini ispatlamak senin için bir sorun olmamalı.
Dann ist es kein Problem, Ihre Loyalität zu beweisen.Kendini ispatlamak isteyenlere burada yerimiz yok.
Hier ist kein Platz für Leute, die sich beweisen wollen.Vahşi savaşçıların gerçekten burada olduklarını ve tarihin bir parçası olduklarını ispatlamak istedim.
Um zu beweisen, dass die Berserker wirklich hier waren, Teil der Geschichte sind.Ama evet, buraya gelmemin asıl sebebi, onun katil olduğunu ispatlamak.
Aber ja, hauptsächlich bin ich hier, um zu beweisen, dass er der Mörder ist.Yaptığı şeyden paçayı kurtarabileceğini ispatlamak istedi.
Er will sich beweisen, dass er damit davonkommt.Orduda başarısız olan bir maço… yapabileceklerini ispatlamak istedi.
Ein Macho, ein gescheiterter SEAL, der sich beweisen wollte.Yerimiz yok. Buna dayanamam. Kendini ispatlamak isteyenlere burada.
Hier ist kein Platz für 
