Itici Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ayrıca, o kadar da itici değilsin.
Hayatım, itici değilsin sen.
Demek istediğim, Sovyetler Birliğinin uluslararası terör ağında itici güç olduğuna asla inanmadılar.
aktif duygusal ve hatta itici insanlar tarafından seçilir.
Kepek, omuzlarında, kıyafetlerde, itici ve hoş olmayan bir izlenim yaratıyor.
Her projenin arkasındaki itici güçlerle özellikle ilgilendik.
Teşekkürler. Şaşırtıcı. Hiç bu kadar itici görünüp de bu kadar lezzetli olan bir şey yememiştim.
Atmosferi, itici olarak kullanmayı diyorum.
Salonumdaki münazarada başarısız oldum… ve insanlar beni itici buluyor.
Obezite veya anoreksiya ikisi de aynı derecede itici.
RENK- Mobilite için itici güç.
ama aşırı itici.
Sen tüm hayatımda tanıdığım en itici adamsın. Hayır, eminim.
Bazen o itici güç siz olursunuz, işlerin yapılmasını sağlarsınız.
böylesine ahlaksız ve itici bir zihine girmek.
Elindeki kayit cihaziyla konusuyor, ona, sisko, kel, itici, yasli Oharlie Kaufmanin Valeri Thomasla bir Hollywood restoraninda oturdugunu söylüyor.
Su, tüm doğanın itici gücüdür.”.
Uyarılma durumundaki gençler, itici kararlar alma riski altındadır kadar kadar onların orta-20leri.
Yok, kesinlikle eminim, sen hayatımda karşılaştığım… en itici erkeksin.
Bu sistemler artık, tıbbi teknolojiden internet bankacılığına kadar hayatımızın itici gücünü oluşturmaktadır.