Joo Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Cennetin ejderhası olabilmek için… Yuh Yi Joonun hediyesini hak etmeleri gerekirmiş.
Yuh Yi Jooya imrenirmiş.
Ne yazık ki, şeytan Buraki… Yuh Yi Jooyu nerede bulacağını biliyordu.
Yuh Yi Jooyu bulmalıyız.
Geri dön bana, JOO Il-mae!
Şimdi Joolu her zamankinden daha çok özlüyorum.
FeTorun Chiana ve Joolu kaçırmasını mı sağladın?
Joolu bulup kontrolü tekrar geri alırız! Bunu yapabiliriz.
Joonun ölümünün sebebi neydi?
Joonun babası gibi sevdiği bir dedektif vardı. -Evet.
Joonun kaza günü Sun-youngu görüp görmediğini sormak için Claraya gittim.
Joonun gölgesi yoktu.
Joonun sevgilisi de kaçmış.
Senin yüzünde uyuşturucu satıcıları Gus, Tony ve Joonun peşine düştü.
Hayır, hayır. Ben sadece Joolu bulmaya çalışıyordum.
Anlaşılan bu arabayı çalan kişi Joonun bedenini de çalmış.
Sen Sun-youngsun, Joonun ilk aşkı.
Bu sefer reddedilmeyeceğiz Yuh Yi Jooyu kendi adıma kurban etmem gerekse bile.
Eğer Jackin de dediği gibi Yuh Yi Jooyu içinde taşıyorsa o zaman ölmek zorunda.
Kang Lisesi öğretmenlerinden Young-dal JOOyu verdiği kutsal yemini tutmamakla suçluyorum!