Kâtip Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
dedi kâtip.
Londra Avusturya Büyükelçiliği, 1. Kâtip.
Oğlun aklını kaçırıp kâtip olmayacağım dediğinde?
Eğer yolculuk halinde iseniz ve kâtip bulamazsanız, o takdirde borç karşılığıda rehin alırsınız.
Katip bizi ikaz etmişti.
Sayende yargıcın kâtibi kayınbiraderimin de burada olduğunu duydum.
Katipler kollarını kavuşturmuş sandalyelerinde öylece oturuyor.
Katip, Helsinki Büyükelçiliği.
Ben sadece kâtibim, tamam mı?
Ölü kâtipler, Kara Şövalyeler.
Kâtipler ve muhasebeciler.
ADANIN KATİBİ VE ŞERİF/EĞİTMEN.
Katip yalan söylüyorsun.
Ayrıca ben bir şairim katip değil, seni ahmak.
Bunu katipten almak 2 kutu çöreğe mâl oldu.
Eğer yolculukta olup katip bulamazsanız alınan rehin yeter!
Katip. Senatör Marcellus Fabiusa.
Katip, Iütfen.
Biz katipler aynı kaligrafi okulundan mezunuz.
Katip, lütfen.