KAÇAKLAR - Almanca'ya çeviri

Flüchtigen
kaçak
uçucu
kısa
firarimiz
geçici
Flüchtlinge
mülteci
kaçak
sığınmacı
göçmen
Deserteure
kaçak
firari
Leckagen
sızıntı
kaçak
Ausreißern
kaçak
aykırı
vardır
evden kaçan
Flüchtende
kaçan
kaçaklar
Illegalen
yasadışı
yasa dışı
illegal
kaçak
yasal olmayan
göçmen
Flüchtige
kaçak
uçucu
kısa
firarimiz
geçici
Ausreißer
kaçak
aykırı
vardır
evden kaçan
Lecks
sızıntı
yala
siktir git
siktir
kaçağı
ye
canın cehenneme
öp

Kaçaklar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kırık tuvaletten kaçaklar birçok şekil
Lecks von einer gerissenen Toilette können in vielen Formen
Ama kaçaklar özel bir koruyucu kalkan onları yaratan sihirbazlar bulundu kez.
Aber sobald die Flüchtlinge fanden die Zauberer, die sie für einen besonderen Schutzschild erstellt.
Zımba hattında meydana gelen kaçaklar bu ameliyatın en riskli komplikasyonudur.
Leckagen in der Klammerleitung sind die riskantesten Komplikationen dieser Operation.
Kaçaklar'' dönem kriminolojik,
Illegalen" ist in keiner Weise der kriminologische,
Dikkat dikkat, kaçaklar.
Achtung, Flüchtende.
Kaçaklar tutukluyu tam olarak nerede tuttuğumuzu biliyordu.
Den Flüchtigen war genau bekannt, wo wir den Gefangenen untergebracht hatten.
Kaçaklar- IP, DNS sızdırıyor mu& WebRTC?
Lecks- Gibt es Lecks bei IP, DNS& WebRTC?
Uyuşturucu satıcıları, kaçaklar, tetikçiler, teröristler.
Drogendealer, Flüchtlinge, Auftragsmörder, Terroristen.
Aç askerler, kaçaklar.
Hungrige Soldaten, Deserteure….
Ultrasonik seslerin iyileştirilmiş kaydı sayesinde en küçük kaçaklar bile duyulabilen sinyallere dönüştürülür.
Durch die Aufnahme der Ultraschallgeräusche werden selbst kleinste Leckagen in hörbare Signale umgewandelt.
Kaçaklar mavi bir pikap kullanıyor.
Flüchtige in blauem Pickup-Truck.
Sanırım kaçaklar anomaliyi bizim sonumuz olarak kullanmayı amaçlıyorlardı.
Ich glaube, die Flüchtigen verfolgen das Ziel, die Anomalie zu unserer Vernichtung einzusetzen.
Umutsuz Afrikalı kaçaklar aynı şeyi yapmak,-- bu nedir?
Wenn verzweifelte afrikanische Flüchtlinge das Gleiche zu tun,- es ist- was ist das?
Aboneli park yerleri kaçaklar için çok iyidir.
Pendlerparkplätze sind optimal für Flüchtige.
Bu hırsızlar ve kaçaklar güruhunu Gece Bekçileri adamlarına… dönüştürmesine ihtiyacım var.
Er soll diesen Haufen Diebe und Ausreißer in Männer der Nachtwache verwandeln.
Kaçaklar için giysi ve yiyecek vardı.
Lebensmittel und Kleidung für die Flüchtlinge.
Yani şimdi hepimiz kaçaklar kulübündeyiz.
Wir gehören alle zum Club der Flüchtigen.
Kaçaklar var!
Wir haben Flüchtige!
İnsanlar, kaçaklar, yaratıklar, hepsini istenilen duruma getiriyor.
Menschen, Ausreißer, Außerirdische, er bringt alle in Form.
Kaçaklar tutukluyu tam olarak nerede tuttuğumuzu biliyordu.
Die Flüchtlinge wussten ganz genau, wo wir den Gefangenen festhalten.
Sonuçlar: 114, Zaman: 0.3969

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca