KAÇAR - Almanca'ya çeviri

weg
uzak
kayıp
ayrılmak
çıkmak
yolu
gitti
yol
uzaklaş
çek
gideli
weglaufen
kaçmak
kaçıp gitmek
kaçarken
kaçacak mısın
flieht
kaçmak
kaçıyor
kaçar
kaç
kaçış
entkommt
kaçmak
kaçar
kaçamaz
kaçış
kurtuldu
kaçabilir misin
flüchtet
kaçmak
kaçıyor
kaçar
kaçan
verschwindet
kaybolur
kayboluyor
yok
kayboluşu
çıkmak
kayıp
gitmemiz
ortadan kaybolmak
gidelim
ortadan kaybolur
läuft weg
kaçmak
kaçar
rennt
koşmak
kaçmak
koşar
koşu
yarışı
koşan
entweicht
kaçmasına
sızmasına
dışarıya çıkartıyorsun
Flucht
kaçış
kaçmak
kaçışı
kaçıyor
kaçarken
kaçamak
kaçak
firar
küfür ediyor
küfrediyor

Kaçar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ben kaçar.
Ich bin weg.
Dine bağlı bir şekilde yetişmiş. Kimliğini değiştirip kaçar.
Religiös erzogen? Sie wechselt die Identität, läuft weg.
Kötü adam, kovalayan olmasa bile kaçar.
Der Gottlose flieht, auch wenn niemand ihn jagt.
Sloan kargaşada kaçar.
Sloan entkommt im Chaos.
geri kalan grup kaçar.
der Rest der Gruppe flüchtet.
Uzaylı“ Calderon” Kresgenin şekline girer ve kaçar.
Der außerirdische"Calderon" verwandelt sich Kresge und verschwindet.
Yılan işgal edince aile kaçar ve Rikki-tikki çizilmemiş kobraları öldürür.
Mit der Schlange besetzt, die Familie entweicht, und Rikki-tikki tötet die unhatched Kobras.
Ama Pussy niye kaçar?
Und warum sollte Pussy weglaufen?
Evet ama birazdan çıkmazsak rezervasyon kaçar.
Wenn wir nicht bald gehen, ist die Reservierung weg.
Hayatını kurtaran birinden neden kaçar?
Warum rennt jemand vor einem weg, der ihm das Leben gerettet hat?
Bir gün Irinanın müşterilerinden biri evde ölür ve Irina panik içinde kaçar.
Zu ihrem Entsetzen stirbt eines Tages ein Freier in ihrer Wohnung und panisch flüchtet Irina.
Öğretmen de dışarı kaçar.
Auch der Lehrer flieht.
Frank tarafından bir motelde kilitli, Sarah kaçar.
In einem Motel von Frank eingeschlossen, entkommt Sarah.
Ve Oliver kaçar.
Oliver läuft weg.
İyi bir ajan elinden ne gelirse onu bulur ve ölmeden önce kaçar.
Ein guter Agent nimmt was geht und verschwindet, bevor er umkommt.
Fransaya kaçar, sonra da İngiltereye gider.
Flucht nach Frankreich, dann nach England.
Bir trol gibi kokmalısınız yoksa sizi koklar ve kaçar.
Ihr müsst wie ein Troll riechen oder sie werden euch riechen und weglaufen.
Ben kaçar. -Ben kaçar.
Ich bin weg.
Toy oğlan. Savaşı görünce, kuyruğunu sıkıştırıp Kışyarına kaçar.
Nach der ersten Schlacht rennt er mit eingezogenem Schwanz nach Winterfell.- Ein grüner Junge.
Genç bir Ork olarak non-stop aksiyon kölelik kaçar ve bu EYLEM RPG intikamını.
Non- Stop-Action als junger Orc entweicht Sklaverei und findet seine Rache in diesem.
Sonuçlar: 367, Zaman: 0.0678

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca