KADIMLER - Almanca'ya çeviri

Antiker
antik
eski
kadim
antik çağlardan beri
antikçağ
dönem
die Prescients
kadimler
die Ältesten
eski
en eski
yaşlı
büyük
en büyük kişinin
die Alten
eski
yaşlı
yaşlı kadın
antik
kocakarı
ihtiyar
moruk
kadim

Kadimler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kadimler Tarihi 101.
Grundkurs Antike Geschichte.
Kadimler her şeyi istiyor.
Die Prescients wollen alles.
Kadimler ölüyor, Zach.
Die Prescients sterben, Zachry.
Kadimler bu kitabın sırlarını deşifre etmektense yok etmeyi tercih eder.
Die Ältesten werden das Buch zerstören… damit seine Geheimnisse nicht ans Licht kommen.
Adınızı bana Kadimler verdi, Profesör Setrakian.
Die Ältesten haben mir Ihren Namen gegeben… Professor Setrakian.
Kadimler senin adını verdi.
Die Alten gaben mir Ihren Namen.
Ne? tekrar bir araya gelirse… Tek bildiğim eğer kadimler.
Ich weiß nur, dass, wenn die Ältesten wieder zusammenkommen… Was dann?
Ya da gizli gerçekler, Kadimler gibi.
Oder versteckte Wahrheiten, wie die Ältesten.
Kadimler dedikleriniz, Wraithlerle savaşmak için daha iyi yollar arayışlarında çaresizdiler.
Die Antiker, wie Sie sie nennen… suchten verzweifelt nach einem Weg, die Wraith zu bekämpfen.
Kadimler bizim kodu değiştirmemizi engellemek için önlemler almış.
Die Antiker haben Maßnahmen getroffen, die uns davon abhalten… den Code selbst zu verändern.
Kadimler ve onların dudak uçuklatan gemileri hakkında soru sordular.
Fragen über Prescients und ihr Schiff blubberten raus.
Kadimler güçlü ama umursamazdı.
Die Lantianer waren mächtig, aber unvorsichtig.
Kadimler kitapta da ölüyor.
Tausig stirbt im Buch.
Kadimler ve onların dudak uçuklatan gemileri hakkında soru sordular.
Fragen über die Prescients und ihr tolles Schiff brachen heraus.
Bu, iki sene önceydi. Kadimler geldiklerinde yeni bir çok sistemi devreye soktular.
Das war vor zwei Jahren, bevor die Antiker kamen… und die neuen Systeme aktivierten.
Bak… Benim anladığım kadarıyla onlar daha yaşlılar. Onlar kadimler.
Soweit ich es verstanden habe, sind sie älter… die Vorfahren.
Onu istiyorlar.- Kim?- Kadimler.
Wer? Sie wollen sie haben.- Die Urahnen.
Bu insanlar Kadimler değiller.
Diese Leute sind keine Antiker.
Kadimler yılda iki kez takas için gelirler.
Die Prescients kamen zweimal im Jahr zum Tausch,
Kadim Kudüste yıldızlı bir geceydi.
Es war eine sternenklare Nacht im alten Jerusalem.
Sonuçlar: 98, Zaman: 0.0501

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca