KAHVEYE - Almanca'ya çeviri

Kaffee
kahve
ins Café

Kahveye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kahveye zehir koymadın, değil mi?
Der Kaffee ist nicht vergiftet?
Dinle, kahveye de razıyım.
Ich gebe mich mit einem Kaffee zufrieden.
Kahveye ne oldu?
Wo bleibt der Kaffee?
Sadece biraz kahveye ihtiyacım var.
Ich brauche nur einen Kaffee.
Buradaki kahveye ne oldu?
Was stimmt nicht mit dem Kaffee hier?
Kahveye ne dersin?
Wie wär's mit Kaffee?
Sanırım biraz kahveye ihtiyacım var.
Ich könnte einen Kaffee gebrauchen.
Yemeküstü kahveye dikkatinizi çekebilir miyim bayanlar?
Könnte ich die anwesenden Ladys für einen Kaffee interessieren?
Bir kez iki Mormon misyonerini kahveye davet ettiğini bile gördüm. Kimo dayanıklıdır.
Einmal lud er zwei Mormonen-Missionare zum Kaffee ein. Kimo ist taff.
Kahveye alerjim var, ama votkanız var mı?
Ich bin gegen Kaffee allergisch. Haben Sie Wodka?
Ayrıca kahveye tereyağı koymanın nörolojik faydalarından da bahsetmiyor.- Aynen.
Von Butter im Kaffee. Oh ja. Sonst schwafelt er jetzt immer über neurologische Vorteile.
Al, kahveye sen devam et.
Hier, nehmen Sie den Kaffee.
Kahveye yine zam yaptı.
Sie verlangt wieder Geld für den Kaffee.
O kahveye kibrit çaksam ne olur?
Wenn ich ein Streichholz in den Kaffee stecke?
Çetin cevizdir. Belki de kahveye çağırıp olayları bir
Wir sollten sie zum Kaffee einladen und alles erklären.
Kahveye gelmiyor kızım.
Er kam nicht wegen dem Kaffee.
Gerçekten kahveye ihtiyacım var.
Ich brauch jetzt dringend einen Kaffee.
Simdi kahveye ne dersin?
Wie wär's jetzt mit dem Kaffee?
Magnus. Birinin kahveye ihtiyacı var gibi görünüyor.
Du brauchst einen Kaffee.- Magnus.
Sen kahveye bak.
Mach du den Kaffee.
Sonuçlar: 445, Zaman: 0.0342

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca