Kakaonun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
aç atı Kakaonun sergilediği bir maceraya ayrılmıştır.
widmet sich einem Abenteuer, das Cowgirl Kate und ihr hungriges Pferd, Cocoa.Çikolata, yaklaşık 5.000 yıl önce Amazon yağmur ormanlarında ortaya çıkan bir tohum olan kakaonun ana türevidir.
Schokolade ist das wichtigste Derivat von Kakao, einem Samen, der vor etwa 5.000 Jahren im Amazonas-Regenwald entstand.Kakaoyu sever bir halim yok mu?
Mag ich vielleicht keinen Kakao?Kakaon neredeyse hazır.
Dein Kakao ist fertig.Kakaoyu muhteşem biçimde uyarıcı buluyorum.
Ich finde Kakao außerordentlich stimulierend.Babacığım, kakao yapabilir miyiz?
Daddy, können wir Kakao machen?Biraz daha kakao, Mitchell?- Evet?
Ja. Noch etwas Kakao, Mitchell?Sıcak kakaomuz ve Gladysimiz var.
Wir haben heißen Kakao und Gladys.Bunu bilmiyorsundur ama kakao çekirdeğinde antioksidan
Aber Kakao hat Antioxidantien und Polyphenole.Sen kakaonu iç. Bana kalırsa…- Hiçbir şey.
Trink' deinen Kakao. Meiner Meinung nach…- Nichts.İçeride kakao içeceğiz. Tamam.
Na gut. Wir werden drinnen Kakao trinken.Geliyorum!- Kakaom çok sıcak!
Mein Kakao ist zu heiß! Ich komme!Kakao hem yemek hem de para birimi.
Kakao ist für uns Nahrung und Währung.Size kakao yapayım.
Ich mach euch einen Kakao.Kakaoyu nereden buldun?
Wo hast du Kakao gefunden?Güzel. Kakaon nasıl?
Wie ist dein Kakao?Biraz daha kakao, Bay Burns?
Noch etwas Kakao, Mr. Burns?Kakaon soğudu. şaşkaloz seni,
Dummes Fürstentum, denn dein Kakao wird kalt.Daha yeni kakao yaptım. Dışarıda mı?
Ich hab gerade Kakao gemacht. Draußen?Ve kalyonlarda kakaolarını içen denizcileri de.
Und Seeleute auf Galeonen, die Kakao trinken.
