Kalbimdeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Belki de tek istediğim Tobynin kalbimdeki karanlık ormanda yaşayan kurtların ulumalarını duymasıydı.
Sevgili Tanrım kalbimdeki bütün kırgınlıkları yok et.
Kalbimdeki kisi ve ben- bizi neler bekliyor?
Hayatımdaki ve kalbimdeki yeriniz tarif edilemez.
PowerPlay Manager kalbimdeki sporu- hokey- tüm dünyaya teşvik etmektedir.
Kalbimdeki karanlığın efendisi. Yarasa dövmesi.
An8} Asla dirilmeyeceksin,{ \an8} ben de asla kalbimdeki yükü hafifletemeyeceğim.
Gerçi bu da çözüm değil, kalbimdeki boşluğu nasıl dolduracaklar.
Şehre yağmur yağıyor kalbimdeki damlalar gibi.
Ama Mandira, nasıl olduysa seni görünce kalbimdeki sızı yok oldu.
Ne de özlemişim kalbimdeki sevgiliyi.
Bütün ruhum senindir gözlerin kalbimdeki ateşi yaktıktığından beri.
O iki küçük kıza baktım ve kalbimdeki tek duygu sevgiydi.
Allanın ölümünden sonra kalbimdeki boşluğu doldurabilmek için tanımadığım insanlar ile birlikte oldum.
Bir arkadaşım, kalbimdeki şarkıyı bilir ve hafızam başarısız olduğunda bana şarkı söyler.”~ Donna Roberts.
Birçok kişiliğim olması gerek yoksa değer verdiğim her şey,… sevdiğim her şey, kalbimdeki her şey… uzaklaşıp gider.
Annem hep kalbimdeki iyiliği yaşatmamı söyledi.
olabileceğin bütün harika şeyler sonsuza dek gidecekler Ben ise burada yalnızca terkedileceğim kalbimdeki yoğun insancıl, amatörce bir yırtık ile.
İki Mor Kalp, Leningrad ve Sibirya.
İkinci Mor Kalp madalyan geliyor.