KALKMAYA - Almanca'ya çeviri

aufzustehen
kalkmak
ayakta
uyanmak
ayağa kalkın
ayağa
yataktan
aufstehen
kalkmak
ayakta
uyanmak
ayağa kalkın
ayağa
yataktan
hochzukommen
gelmek
yukarı

Kalkmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ama mümkün olduğunca erken kalkmaya gayret ediyorum.
Ich versuche so früh wie möglich aufzustehen.
Kısa bir süre sonra da ben kalkmaya karar verdim.
Wenig später beschloss auch ich aufzustehen.
O da kalkmaya çalıştı.
Sie versuchte ebenfalls aufzustehen.
Yine kalkmaya çalışıyor! Neden duymuyor?
Sie wollen wieder abheben. Warum stoppt er nicht?
Kalkmaya teşvik ediyorum. Hayır.
Nein. Ich ermutige Sie aufzustehen.
Kalkmaya çalıştım, ama başımı metal tavana çarptım.
Ich versuchte mich hinzustellen, aber mein Kopf schlug oben gegen das Metall.
Tek başına kalkmaya çalışma.
Versuchen Sie nicht, alleine zu steigen.
Kalkmaya değecek bişey göstersene.
Etwas, für das es aufzustehen lohnte.
Pekala Gideon, kalkmaya hazırlanalım.
Na, schön, Gideon, bereit machen zum Start.
Devam edecek, akam yine erken kalkmaya karar verecek.
Es wird entschieden, dass wieder mal früh aufgestanden wird.
Sana aşık olmak her sabah kalkmaya değer.
In dich verliebt zu sein, macht jeden Morgen zum Aufstehen wert.
Kalkmaya çalışmış, ve boğazını saran bir el görmüş. yatağının yanındaki aynaya yönelmiş.
Er versucht, hochzukommen und geht zu dem Spiegel neben seinem Bett… Und er sieht die Hand… an seiner Kehle.
Bizi bu adadan alacak bir helikopter ve bizi gizli bir yere götürmek üzere San Francisco havalanında kalkmaya hazır bekleyen bir jet.
Ein Helikopter, der uns von diesem Felsen runterbringt und einen vollgetankten Jet startklar auf San Francisco International Airport, der uns zu einem Ort unserer Wahl fliegen wird.
Kalkma zamanı Jacques.
Zeit aufzustehen, Jacques.
Kalkma vakti. Öğlen oldu.
Es ist Mittag. Zeit, aufzustehen.
Noelde erken kalkmak en iyi yaptığım şey.
An Weihnachten früh aufzustehen, ist meine Spezialdisziplin.
Kalkma vakti, Sela.
Zeit aufzustehen, Sela.
Uyan! Kalkma vakti evlat.
Wach auf! Zeit aufzustehen, Kleiner.
En çok istediğin şey erken kalkmak ve o egzersiz dersine gitmek.
Was Sie am meisten wollen, ist, früh aufzustehen und zu dieser Übungsklasse zu gelangen.
Sık sık kalkmak ve yürümek de yardımcı olabilir.
Hier kann es helfen, häufiger aufzustehen und herumzulaufen.
Sonuçlar: 55, Zaman: 0.0238

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca