Kasette Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ama sen kasette olmayı hak etmiyorsun.
Bu kasette ne var?
Bu kasette.
Bu kasette ne yaptığımı anlamamız gerekiyor,?
Julietin kasette senin adını söylediğini duydum. Herkes sana baktı.
Umarım kasette bir şeyler bulabiliriz.
Kasette tek bir ses var.
Evet! O kasette bütün Moskovam vardı.
Martha? Gaadın ofisindeki kasette bir buçuk saatlik kayıt var… ama cinayetlerin üstüne tek kelime bile etmemişler.
Kasette ne olduğunu bilmemiz gerekiyor!
Kasette başka neler diyordu?
Kasette bomba var!
Kasette ne olduğunu bize anlatabilir misiniz?
O kasette ne vardı?
Bu şarkı arabamdaki kasette ve evimdeki CDde var.
Nixon kasette hiç'' doküman demiyor,'' dok'' diyor.
Beşinci kasette Hannah kış balosunda Jessicayla sana rastlayışını anlatıyor.
Bunlar daha önce kasette hiç olmayan görüntüler.
Kasette küçük Spender bir UFO tarafından kaçırıldığını anlatmaktadır.
Kasette bomba var.