Kellesini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kellesini sokak sokak gezdireceğim!
Ich werde ihn durch die Straßen tragen!Joffreynin kellesini kast ediyorsunuz.
Joffreys Kopf abzuschlagen, meint Ihr.O zaman, karının kellesini nasıl koydular içeriye?- Evet.
Wie kommt es, dass der Kopf Ihrer Frau in Ihrer Wohnung ist?- Ja.Çünkü ertesi gün kellesini kesip devrim yaptık.
Denn am nächsten Tag kam die Revolution und er wurde geköpft.Bu! Kellesini Şama götürün!
Diese hier. Bringt den Kopf nach Damaskus!İsyancılar radoyda Başkanın kellesini istiyor… ve ben sakin mi kalmalıyım?
Kellesini size sonra bırakırım.
Ich bring dir den Kopf später.Kellesini koparmış olsak da bedeni yaşamaya, kokain üretip satmaya devam ediyordu.
Obwohl der Kopf ab war, machte Kellesini onlara vermek bizi kurtaracaksa bunu düşünmeliyim.
Wenn ihr Kopf ihn wieder beenden kann, muss ich es erwägen.Bana oğlanın kellesini getirin!
Bringt mir den Kopf Birisinin kellesini uçurmuş tiplere benziyorsunuz.
Wie 2 Typen, Kurbanımın kellesini getirdim sana, şimdi de itiraf ediyorum.
Ich lieferte den Kopf meines Opfers und bin geständig.Kellesini kesmen gerekiyordu.
Du solltest den Kopf abtrennen.Bana kellesini getirin.
Bring mir seinen Kopf.Mesul memurun kellesini posta ile gönderin diyor.
Bana kellesini getir.
Bring mir seinen Kopf.Kral Robb babamın kellesini aldığı gün Starklar bizi kaybetti.
Die Starks haben mein Haus verloren, als König Robb meinen Vater enthauptete.Bana kellesini getirin!
Bringt mir seinen Kopf!Adam gözden düştü, bak benim için çalışan adamlar kelle istiyor. Onun kellesini.
Teşekkürler. Serge Lemoinenin kellesini istiyorum!
Ich will den Kopf von Lemoine! Danke!
