Kentteki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Yeme beni. Kentteki tüm polis merkezleriyle konuştum.
Kentteki en iyi aşçılardan biri olmasan, seni kovmuştum.- Sen karışma.
Hayır. Kentteki en iyi kaburga orada.
Bu, kentteki en büyük bıyık.
Sen karışma. Kentteki en iyi aşçılardan biri olmasan, seni kovmuştum.
Burasının kentteki en otantik Szechwan olduğu söylendi bana.
Turnuvaya kentteki çocuklar ve gençler.
Kentteki her beş kişiden birisi öğrencidir.
Kentteki dilbilim 2019 yılında The Complete University Guide 2019da da 5. sırada yer aldı.
Kentteki en iyi falafel burada yapılıyormuş.
Kentteki Kutsal Mezar Kilisesinin patriği, Müslümanların kiliseyi yıkmasından korkuyordu.
Kentteki en büyük yangın.
Kentteki değişim şaşkınlık verici'' dedi.
Kişi kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı.
Kentteki her beş kişiden birisi öğrencidir.
Kentteki tüm taksi şoförlerini tanırım.
Hemen hemen kentteki tüm park ödenir.
Kentteki yangın tehlikeleri.
Kentteki her iş neden yarım bırakılıyor?
Bu kentteki en çalışkan kişiyi yani.