Kentten Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kentten geliyor, bütün tuvalet kâğıdımızı
Kentten ne haberler getirdin?
Şifanı bulamadan bu kentten kovulursun. Biliyorum… Gücünü ifşa edersen.
Leydim, kentten kötü haberler var.
Sonunda Hammond kentten çıkan otoyola denk gelmeyi becerdi.
Kentten ayrıldığından beri hiçbirimizin görmediği biri.
Hıristiyan nüfus ise kentten ayrılıp Tarsus
Elç.7: 58 Onu kentten dışarı atıp taşa tuttular.
Beni kentten dışarı attılar, kimse bana acımıyor.
Kentten yaklaşık bir saat uzaklıkta Wahlheim* adında bir yer var.
Yeşu.8: 6 onları kentten uzaklaştırıncaya dek ardımızdan sürükleyeceğiz.
Kentten onlara konuk gelen genç doktoru göndermiş.
Kendisini kentten dışarı sürükleyip taşa tuttular.
Kentten ayrılmak isteyen sivillere de herhangi bir şans.
Böylece kitabî bilgi kentten ve köylerinden tamamen çekilir.
Kentten kırsal bölgeye kadar tüm Amerikalılar, gıda sistemiyle bağlantılı.
İsa onları bırakıp kentten çıktı. Beytanyaya dönüp geceyi orada geçirdi.
Bunun karşılığında bu kentten yeteri kadar destek alıyor musun?
Kentten her hafta 2 bin kişinin tahliye edilmesi planlanıyor.
İtalyan Depremzedeler Kentten Ayrılmak İstemiyor.