Kevin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Eğer Kevin koleksiyonu yapmıyorsa tabi.
Es sei denn, sie sammelt Kevins.Kısa kes Kevin, kaldır beni.
Halt die Klappe, Kev, und hiev mich rauf.Kevin için çok güzel bir gündü.
Das war ein toller Tag für Kevin.Kevin Swanson! Yaşıyorsun oğlum!
Kevin Swanson! -Sohn, du lebst!Kevin kanı benim ellerimde.
Kevins Blut klebt an meinen Händen.Kevin bunu kaldıramayacağını biliyordum.
Ich wusste, Kev verkraftet das nicht.Bu yüzden.- Kevin Marchalı anlat.
Erzähl von Kevin Marchal. -Darum.Kevin kalktı!
Kevin steht!Kevin in ailesiyle konuştum.
Ich habe mit Kevins Eltern geredet.Kevin, aslında seni ben götüreceğim.
Ich fahre mit dir hin, Kev.Evet. Seni bulmak istiyorum Kevin.
Ja. Ich will dich finden, Kevin.Kevin garip bir şey yapıyor. Tamam.
Okay. -Kevin macht etwas.Kevin masumiyetini ispat edemezler,
Können sie Kevins Unschuld beweisen,Kevin, bundan sonra ne olacak sanıyorsun?
Kev, was glaubst du, was hier nach passiert?Meene, Venstar. Kevin.
Kevin, Venstar, Meene.Kevin, dur.- Catherine, artık kavga etmek istemiyorum.
Catherine, ich will nicht mehr streiten. -Kevin, warte.Jill ve Kevin ın Düğün Seramonisi.
Jill und Kevins Hochzeit.Ben ve Kevin, gerçeğiz!
Kev und ich sind real!Buraya ait değilim Kevin.
Ich gehör nicht hierher, Kevin.Kevin, anahtarlar.- Seni sonra ararım.
Kevin, Schlüssel. -Ich rufe Sie zurück.
