KOLTUĞUN - Almanca'ya çeviri

Sitz
koltuk
otur
merkezi
yeri
sandalye
oturacağım
koltuklar
Couch
kanepe
koltuk
divan
Stuhl
sandalye
koltuk
dışkı
tabure
Sofa
kanepe
koltuk
divan
kanape
Platz
yeri
yer
alan
meydanı
koltuk
oda
sırada
boşluk
kare
yerin
Sitzplatz
koltuk
yeri
oturma
Sitzes
koltuk
otur
merkezi
yeri
sandalye
oturacağım
koltuklar
Sitze
koltuk
otur
merkezi
yeri
sandalye
oturacağım
koltuklar
Plätze
yeri
yer
alan
meydanı
koltuk
oda
sırada
boşluk
kare
yerin
dem Vordersitz
dem Sessel

Koltuğun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Koltuğun altında mı?
Unter dem Sofa?
Çok… Koltuğun altına saklanmıştım.
Ich… krabbelte unter den Stuhl.
O senin koltuğun değil.
Das ist nicht dein Platz.
Kamyonete git! Anahtarlar koltuğun altında.
Lauf zum Wagen. Die Schlüssel sind unter dem Vordersitz.
Bunlar hakiki polis koltuğun altına koy onları.
Die Bullen sind echt, leg's unter den Sitz.
Bunu koltuğun altında bulduk, şeyin içine sıkıştırılmış şapkasının.
Das fanden wir unter den Fahrersitz gestopft, in seiner Mütze.
Koltuğun altındaki bir şey içine kaçtı.
Ich habe was unter der Couch eingesaugt.
Tuxedo koltuğun sırt bir, iki ya da üç yastıkları yer alabilir.
Die Rückseite des Tuxedo Sofa kann verfügen über ein, zwei oder drei Kissen.
Bu koltuğun adı ne?
Wie heißt dieser stuhl?
Galiba bir şey gördüm. Şurdaki koltuğun üstünde.
Ich glaube, ich habe da was gesehen auf dem Sessel da drüben.
Yoksa koltuğun altındaki falçatayı mı?
Oder das Teppichmesser unter dem Sitz.
Tüm gün koltuğun üstündesin.- Ne?
Du bleibst den ganzen Tag auf der Couch,- Was?
O koltuğun bedelini ödüyor.
Das kostet ihm den Stuhl.
Koltuğun üzerindeki Taktik Kitabını mı diyorsun?
Du meinst das Playbook auf dem Sofa?
Koltuğun altında.
Unter dem Fahrersitz.
Koltuğun gücünün beni daha fazlası yaptığını hissetmek istiyorum.
Wie die Kraft des Sitzes mich zu mehr macht.
Elbette koltuğun altına baktım.
Natürlich habe ich unter den Sitz geschaut.
İşte yaptığım bu. Dostum, koltuğun arkasına gizlenmiş olarak ne halt etmeye çalışıyorsun?
Kumpel, was zum Teufel versteckst du dich hinter der Couch?
Bu koltuğun ne kadar rahatsız olduğunu hiç bilmiyordum.
Mir war nicht klar, wie unbequem dieser Stuhl ist.
Carly, aç mısın? Koltuğun yanına.
Hey, hast du Hunger? Neben das Sofa.
Sonuçlar: 343, Zaman: 0.0525

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca