KOMŞULARA - Almanca'ya çeviri

Nachbarn
komşu
Nachbarschaft
komşu
semt
mahalle
çevre
muhit
Nachbar
komşu
zur Nachbarin

Komşulara Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Komşulara konuşacak malzeme ver!
Gib den Nachbarn Gesprächsstoff!
Komşulara gidip yiyecek bir şeyler bulabilirim!
Wir können zum Nachbarn gehen! Dort gibt es was zu essen!
Kaçıp komşulara gitmiş ve yardım çağırmış.
Sie floh, rannte zu den Nachbarn und hat um Hilfe gerufen.
Komşulara Cincinatinin Belediye Başkanı olduğunu söylemek zorunda kaldım.
Die Bürgermeisterin von Cincinnati. Ich musste den Nachbarn sagen, sie war.
Görünüşe bakılırsa Cheryl in komşulara açıklayacak bir mor… gözü daha olacak.
Dann wird Cheryl den Nachbarn noch ein blaues Auge erklären müssen.
Peg, tüm komşulara gelmelerini söyledin mi?
Peg, hast du die Nachbarn eingeladen?
Komşulara göre, ev Paisley Johnston adlı birine ait, 23 yaşında.
Laut den Nachbarn gehört das Haus einer Paisley Johnston, 23.
Tek yaptıkları, komşulara Arkadaşı biraz şüpheli bulduklarını söylemeleriydi.
Dabei haben sie nur zu den Nachbarn gesagt, der"Freund" sei kein Erlöser.
Komşulara senin Avrupada hastahanede olduğunu söyledik.
Den Nachbarn sagten wir, du wärst in einer Kiinik in Europa.
Ben gidip komşulara bakayım.- Evet.
Ja. Ich seh nach den Nachbarn.
Komşulara göre bayağı sık kavga ediyormuşsunuz.
Ihren Nachbarn zufolge streiten Sie beide sich oft.
Tamam. Yalnızca kendimi tanıtıp komşulara merhaba demek istemiştim, o kadar.
Okay. Ich wollte mich nur den Nachbarn vorstellen und Hallo sagen.
Komşulara kim girsin?
Wer darf die Nachbarn reinlassen?
Komşulara da teşekkür ediyorum.
Und danke an die Nachbarn.
Yemeklerin kalitesinden komşulara, bu kapının ardındaki her şey daha iyi gibi görünür.
Vom Essen bis hin zu den Nachbarn scheint alles besser zu sein hinter dieser kleinen Tür.
Oğlumu komşulara şu- şu şeyden göndermek zorunda kaldım.”.
Ich mußte meinen Sohn zu den Nachbarn schicken, durch dieses- dieses Ding da.«.
Komşulara demiryolu ulaşımı.
Des Schienenverkehrs zu unseren Nachbarn.
Komşulara sordum kimsenin haberi yok.
Sie fragte die Nachbarn, doch keiner wusste was.
Karşı komşulara sorduk siz bir şey gördünüz mü diye.
Die Nachbarn zu fragen, ob sie etwas gesehen haben.
Aşure Neden Komşulara Dağıtılır?
Weshalb wird der Wohnbereich in Nachbarschaften aufgeteilt?
Sonuçlar: 211, Zaman: 0.0381

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca