Komşun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Aslında, artık senin komşun.
Morgan, benim. Eli, komşun.
New Yorkta komşun hasta olursa ne yaparsın?
Acaba intihar edecek başka organ bağışçısı komşun var mıdır?
Komşun kalaşnikofla ateş açıyor.
Umarım komşun ne kadar misafirperver olduğunu biliyordur.
Komşun Liz bir tıkırdama duyduğunu söyledi.
Komşun olduğunu söyledi… batı İngiltereden, emekli asker.
Komşun, dün akşamki.
Komşun Bay Colemanla ilgili.
Komşun. Ama insanlar duvarların çok ince olduğunu unutur.
Benden sonra komşun Paul vardı.
Hiç sorma. Komşun kim biliyor musun?
Emily Cooper, komşun.- Kim?- Emily!
Komşun Carol Sullivanla ilginç bir konuşmamız oldu.
Her şey yolunda giderse, bu akşama komşun Greg Stickney… Müdür yardımcısı olur belki.
Senin komşun olmaktan gurur duyuyorum.
Komşun Bayan Baxterın papağının seninle ortak bir arkadaşı var.
Komşun Joanna ödeme yaparsam belki kocasını ikna edip bir geceliğine benimle takılabilir.
Komşun James Monroe,